Son yıllarda ses ve görüntü işleme teknolojilerindeki ilerlemeler, yapay zeka sistemlerinin hayatımızın birçok alanında yer almasını sağladı. Akıllı asistanlar, güvenlik kameraları ve kişisel veri analizi gibi uygulamalar, bu teknolojilerin örnekleri arasında. Ancak, bu sistemlerin mahremiyete yönelik büyük riskler taşıdığı da malum...
Yapay zeka sistemleri kullanıcıların seslerini ve görüntülerini sürekli olarak analiz edebiliyor olması, kişisel verilerin izinsiz bir şekilde toplanması ve kötüye kullanılması riskini artırıyor. Özellikle medya okuryazarlık eksikliği, yapay zekanın faydalı yönlerinden ziyade zararlı kanatlarını büyütüyor.
MEDYA OKURYAZARLIĞI NEDİR?
Teknolojinin hızlı gelişimi, özellikle yapay zeka uygulamalarının yaygınlaşması, medya okuryazarlığının önemini daha da artırdı. Yapay zeka tabanlı araçlar ve platformlar, bilgiye erişimi kolaylaştırırken aynı zamanda bilgi doğruluğunu değerlendirme ve manipülasyon risklerini de beraberinde getiriyor. Medya okuryazarlığı ise bu noktada devreye girerek bireylerin dijital ortamda bilinçli ve eleştirel bir şekilde hareket edebilmesi için gerekli becerileri geliştirmelerini kolaylaştırıyor.
Medya okuryazarlığı, bireylerin medya içeriklerini anlama, analiz etme ve değerlendirme yeteneklerini geliştiren bir beceri olurken doğru ve güvenilir bilgiye ulaşmayı, yanıltıcı veya yanlış bilgileri tanımlamayı ve medya içeriklerinin sosyal ve kültürel etkilerini anlamayı içerir. Medya okuryazarlığı, özellikle dijital çağda, bireylerin bilgiye erişimlerinin yanı sıra, bu bilgiyi eleştirel bir gözle değerlendirmelerini sağlar.