Euronews Türkçe'nin aktardığına göre, bu kararlar, markaların işçi hakları ihlalleri ve etik dışı uygulamalarıyla ilgili soruşturmalar sonucunda alınmıştır.
Fransa merkezli lüks moda devi LVMH'ye bağlı Christian Dior'un İtalya'daki yan kuruluşunun, Çinli taşeron şirketlere iş vererek işçi haklarını ihlal ettiği iddiasıyla başlatılan soruşturma, mahkeme denetimine alınmasına yol açmıştır. Mahkeme kararlarına göre, işçilerin aşırı çalıştırıldığı ve bazılarının iş yerinde uyumaya zorlandığı belirtilmiştir. Makinelerin güvenlik cihazlarının kaldırılması gibi yasadışı yöntemlerle üretim maliyetlerinin düşürüldüğü de mahkeme belgelerinde yer almaktadır.
Örneğin, Dior çantalarının düşük maliyetlerle üretilip, sonrasında yüksek fiyatlarla satışa sunulduğu belirtilmiştir. Bu durum, markaların kar marjlarını artırmak adına etik dışı üretim yöntemlerine başvurduğu izlenimini vermektedir.
Benzer şekilde, Giorgio Armani'ye ait bir şirketin de tedarik zincirinde suistimalleri denetlemediği gerekçesiyle yönetimine kayyım atanmıştır. Armani Grubu, suistimalleri en aza indirmeye çalıştıklarını ifade etmiş, ancak yeterli denetim yapılmadığı ortaya çıkmıştır.
Kayyım atamaları, markaların üretim süreçlerinin ve çalışma koşullarının denetlenmesi, işçi haklarının korunması ve etik standartların iyileştirilmesi amacını taşımaktadır. Bu adımlar, moda endüstrisindeki etik dışı uygulamalarla mücadele konusunda önemli birer adım olarak değerlendirilmektedir.