Diyanet İşleri Başkanı Erbaş, Başkanlıkta düzenlenen Mevlid-i Nebi Haftası ile Camiler ve Din Görevlileri Haftası Tanıtım Programı'nda konuştu.
"Biz ancak seni alemlere rahmet olarak gönderdik" ayetini aktaran Erbaş, "İnsanlık onun alemlere rahmet olarak gönderilişinden doğacak merhameti bekliyordu. Garipler, mazlumlar, toprağa diri diri gömülen kız çocukları onu bekliyordu. Tıpkı bugünkü gibi Narinler onun insanlığa getirdiği merhameti, şefkati bekliyor. Gazze'nin Filistin'in Narinleri, Ayşeleri, Fatmaları onun şefkatini, merhametini bekliyor. 'İmdat' çığlıklarıyla yeri göğü inletiyor. Ama insanlık kör ve sağır. Vicdanlar ölü, kalpler paslı." dedi.
Bu yıl, Mevlid-i Nebi Haftası ile Camiler ve Din Görevlileri Haftası temasının "Peygamberimiz ve Şahsiyet İnşası" olarak belirlendiğini bildiren Erbaş, "Bu tema vesilesiyle Peygamber Efendimizin güzel ahlakını, mümtaz şahsiyetini yeniden tefekkür edeceğiz. Onun, cahiliyenin girdabında kaybolan insanlardan tarihin en güzide neslini nasıl yetiştirdiğine daha yakından bakacağız." ifadelerini kullandı.
Hz. Muhammed'i tüm yönleriyle anlamaya muhtaç olduklarını vurgulayan Erbaş, şöyle devam etti:
"İnsanlık bugün, huzur, hukuk, güven, umut gibi değerleri tamamen kaybetmek üzeredir. 18. yüzyıldan itibaren Batı merkezli değişim içinde, heyecanlı cümleler ve büyük vaatlerle yola çıkanlar bütün insanlığı büyük bir kaosa ve bunalıma mahkûm etmiştir. Dünyevileşme hırsıyla merhameti unutan insanlık, vicdanını kaybetme noktasına gelmiştir. Bu süreçte Yaradan'ı ve onun yeryüzüne teklifini hayatın dışında tutmanın bedeli ise değerler sisteminin çöküşü olmuştur. İşte bugün insanlığı kapıldığı bu türbülanstan çıkarmanın yegâne yolu kaybedilen değerleri vahyin rehberliğinde yeniden ihya ve inşa etmektir."
Hz. Muhammed'in sağlam ve sarsılmaz bir şahsiyet inşası için mücadele ettiğini belirten Erbaş, şunları kaydetti: "Allah Resulü, ilim, irfan, bilgi, hikmet ve erdemin kaybolduğu, cehaletin ve şiddetin hayata hâkim olduğu bir dönemde bu yolu izlemiş gerek şahsiyetli birey gerekse böyle bireylerden oluşan bir toplum inşası için ashabını sürekli ilme, eğitime, okumaya ve araştırmaya teşvik etmiştir. Böylece tevhit, iman, kulluk ve değerler ekseninde, hayatın tüm alanlarında insanlığa örneklik ve önderlik edecek şahsiyetli nesiller yetiştirmiştir."
GÜZEL AHLAK İÇİN GAYRET SARF ETMEK ZORUNDAYIZ
Peygamberin örnekliğinde tüm değerlerin yeniden ihya edilmesi gerektiğini dile getiren Erbaş, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Güzel ahlak merkezli düşünce, söz, tutum ve eylemleri inşa ve ikame etmek için azami gayret sarf etmek zorundayız. Kur'an ve sünnetin rehberliğinde bilgi ile hikmeti bütünleştiren, hayatı anlamlı kılan değerlerle bilimsel gelişmeleri birlikte öğrenen, bütün söz ve davranışlarında sadece Allah'ın hoşnutluğunu arayan, erdemli, vicdanlı, ahlaklı, dürüst, şahsiyetli bir nesil yetiştirmek için çalışmalarımızı daha verimli hale getirmeye mecburuz. İnanıyoruz ki zulüm, şiddet ve vahşet sarmalında tarihin en buhranlı dönemine sahne olan dünyanın makus talihini ancak İslam'ın hayat veren değerleri ekseninde Peygamber Efendimizin yaşantısını örnek almak suretiyle yetişen böyle bir nesil değiştirecektir."
İslam medeniyetinin oluşmasında temel yapı taşı olan mekanlardan birinin de camiler olduğunu anımsatan Erbaş, şunları söyledi: "İslam tarihi boyunca camiler dini, sosyal, kültürel hayatın merkezinde yer almış, ibadet, ilim, kültür, kardeşlik mekanları olarak hayati fonksiyonlar icra etmiştir. Sadece ibadetlerimiz değil tarihimiz, edebiyatımız, örf ve adetlerimiz de camiyle iç içe olmuştur. Müslümanlar, caminin temsil ettiği değerleri kuşanarak, güvenli şehirler kurmuşlar, refahın ve huzurun yaşandığı şehirlerde insani değerlerin ön planda olduğu İslam medeniyetini inşa etmişlerdir."