ÖZEL HABER: AYBALA ALMİNA MELEK
İklim değişikliğiyle birlikte aşırı hava olayları, toprak etkilenmesi, kıtlık gibi olumsuz durumlar milyonlarca insanın 'göç' etmesiyle sonuçlanıyor.
Son on yılda, iklim mültecilerinin sayısında önemli bir artış gözlemlendi. Kuraklık, seller, kasırgalar ve deniz seviyesinin yükselmesi gibi doğal afetlerin yaygınlaşması, özellikle iklim değişikliğinin etkilerinin en fazla hissedildiği bölgelerde yaşayan insanları doğrudan etkiliyor. Bu durum, özellikle düşük gelirli ülkelerdeki topluluklarda olumsuz sonuçlar doğuruyor.
2020 yılı itibarıyla dünya genelinde yaklaşık 25 milyon insan, doğal afetler ve iklim değişikliği nedeniyle göç etti. Bu rakam, yalnızca iklim mültecilerinin sayısını yansıtırken gelecek yıllarda bu rakamın daha da artması bekleniyor.
SOSYAL, EKONOMİK VE POLİTİK SONUÇLAR DOĞURUYOR
İklim mültecilerinin artışı, sadece çevresel etkilerle sınırlı kalmıyor; aynı zamanda sosyal, ekonomik ve politik sonuçları da beraberinde getiriyor. Göç eden insanlar, yeni yaşam alanları ararken yerel topluluklarla rekabet edebilir ve kaynakların kullanımı konusunda olumsuz sonuçlar doğuruyor.
İklim değişikliğinin etkilerinin giderek artmasıyla birlikte, iklim mültecileri küresel bir sorun haline gelirken küresel istikrar üzerinde ciddi bir tehdit oluşturuyor.