DOSYA HABER: AYBALA ALMİNA MELEK
Vatan uğruna ikinci plana atılmış bir hayat ve yarınlar için verilmiş bir nefes... Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk'ü ölüm yıl dönümünde saygı, sevgi ve minnetle anıyoruz. Bu vatan topraklarını bizlere bahşeden, 100 yıl önce bugünü şekillendiren Atatürk'ü daha iyi tanımak ve anlamak için onun anılarına, anılarından çıkarılacak derslere ihtiyaç duyuyoruz.
10 Kasım günü, saat 9'u 5 geçe Türk milleti Atasını, kurtarıcısını kaybetti. 7'den 70'e büyük bir hüzün ülkede hakim olurken cenaze alayının geçişi sırasında adım atacak yer kalmamıştı. Atasını son yolculuğunda yalnız bırakmak istemeyen gözü yaşlı Türk insanı yüksek yerlere çıkıyor, naaşını uğurlamak için izdihama katılıyordu... Türkiye, en büyük sevdalısını, kahramanını kaybetmişti...
Mustafa Kemal Atatürk, bugün, yaşatılacak bir fikir ve öğretidir. Atatürk'ün anlatılan, yazılan, çizilen birçok anısı da bu noktada bizler için önem taşıyor.
İNGİLİZ GAZETECİ, ATATÜRK'Ü BÖYLE YAZDI
Atatürk'ün astragan bir kalpak giydiğini, biten sigarasının hemen ardından bir sigara daha yaktığını anlatan İngiliz gazeteci Grace Ellison, Atatürk'ün bir diktatör olmayı tercih etmediğini, 'Meclis'in önemi üzerinde durduğunu ve kendisinin sadece 'Meclis başkanıyım' diye anlattığını aktarıyor.
İngiliz gazetecinin aktardığı bir diğer nokta ise Atatürk'ün gençlere olan güveni ve inancı... Meclis üyelerinin ileri yaşlarda olmaması da yazarın dikkatini çekiyor. İngiliz gazetecinin Atatürk için düştüğü not ise Avrupa'da farklı birçok büyük devlet adamlarıyla konuştuğu ancak bu kadar alçak gönüllü olanına rastlamadığı yönünde...
FRANSIZ BAŞBAKANININ ATATÜRK HAYRANLIĞI
Eski Fransız başbakanlarından Herriot, 1933 yılında Atatürk ile Dolmabahçe'de bir araya gelmiş, devlet işleri hakkında konuşma gerçekleştirirken Atatürk'e “Size nasıl hayran olmayayım?" diyerek, yaptığı işlerin zorluğundan ve büyük bir başarı elde ettiğinden bahsetmişti.
ARKADAŞLARININ GÖZÜNDEN ATATÜRK...
Atatürk'ün en yakın arkadaşlarından biri olan Asaf İlbay, beraber oynadıkları mancılık oyununa zorla Atatürk'ü de dahil ettiklerini, başın eğilerek oynandığı bu oyunda Mustafa Kemal'in 'Ben başımı eğmem' diyerek, 'oynayacaksanız böyle oynayın' dediğini aktarıyor.
Bu anı, Mustafa Kemal Atatürk'ün çocukluğundan bu yana dik duruşu ve kendinden eminliğini gösteriyor.
FRANSIZ GAZETECİDEN ATATÜRK'E ÖVGÜLER
Fransız gazeteci Berthe Gaulis, Atatürk ile tanıştıktan sonra onu 'Olağanüstü kabiliyetli, sevimli, etrafındakilere belli etmeden yöneten, insanları kendi etrafında toplayan, onları yeteneklerine göre değerlendiren, ilme tutkun' olarak tanımlıyor ve ekliyor 'her şeyden önce yorulmaz bir savaşçı'...
"BÜYÜK ASKERİ LİDERLERE HİÇBİR ŞEKİLDE BENZEMEYEN BİR TİP"
Amerikalı gazeteci John Clayton ise 1922 yılında Atatürk'ten demeç alıyor ve onun liderliğini şöyle anlatıyor: "Güçlü ve sırım gibi bir bedene sahip. Nazik, şahsen müşfik, büyük askeri liderlere hiçbir şekilde benzemeyen bir tip. Bir general olarak kibirli değil, mütevazı zevklere ve alışkanlıklara sahip bir insan.”