Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Haliç Kongre Merkezinde katıldığı 'Dünya İnsan Hakları Günü İnsanlığın Yüzü Programı'nda konuşma gerçekleştirdi.
KURAN-I KERİM'E YÖNELİK SALDIRILARA DA VURGU YAPTI
Cumhurbaşkanı Erdoğan, İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi'ne atıfta bulunarak konuşmasına başladı. Batı toplumlarındaki İslam ve yabancı düşmanlığa vurgu yaptı. Göçmenlerin çoğunluğunu oluşturan Müslümanlardır. Bundan 4 yıl önce Yeni Zellanda'daki katledilen Müslümanlara da değinen Erdoğan, benzer durumların arttığını dile getirdi.
İstatistikler buz dağının görünen kısmı diyen Erdoğan, Kuran-ı Kerim'e yönelik saldırılara da vurgu yaptı ve Danimarka'da bu durumla ilgili bir yasanın oluşturulduğunu söyledi. Batı'da Müslüman haklarının kısıtlandığını dile getiren Erdoğan, sözle eylem arasındaki farkın açıldığını söyledi.
İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi'nden yalnızca batılı ve beyaz olanların faydalandığını dile getiren Erdoğan, batının İslam düşmanlığına göz yumulduğunu vurguladı.
İSRAİL BATILI ÜLKELERİN DESTEĞİNİ ALIYOR
Cumhurbaşkanı Erdoğan, İsrail'in Batılı ülkelerin sınırsız desteğini alarak Gazze'de insanlık dışı katliamlara imza attığını belirtti. BM Güvenlik Konseyi'nde ABD'nin ret oyu nedeniyle ateşkesin reddedildiğini eleştirerek, bu durumun adil olup olmadığını sorguladı. Erdoğan, Amerika'nın İsrail'e verdiği destekle ilgili sorumluluğunu sorgulayarak, "İsrail’in yanında yer alanlara diyoruz ki; biz de sizin karşınızdayız" ifadelerini kullandı.
BM GÜVENLİK KONSEYİ İSRAİL'İ KOLLAMA KONSEYİNE DÖNÜŞTÜ
Erdoğan, Gazze'de hayatını kaybeden 70'ten fazla basın mensubuna dikkat çekerek, BM Güvenlik Konseyi'nin görevinin küresel barışı korumak olduğunu ancak İsrail'i koruma ve kollama konseyine dönüştüğünü belirtti. ABD'nin vetosu nedeniyle geçerli olmayan ateşkes kararı oylamasını eleştiren Erdoğan, daimi üyeler dahil 13 ülkenin 'evet' oyu vermesine rağmen sonucun değişmediğini ifade etti. Bu durumu dünya siyasetinin beş büyük ülke etrafında döndüğü şeklinde yorumlayan Erdoğan, BM ve BM Güvenlik Konseyi'nin reforme edilmesinin şart olduğunu vurguladı ve bu reformun olmazsa insanlığın ilerleyemeyeceğini savundu.
Erdoğan, Gazze'deki zulmün hesap verilmesi gerektiğini belirterek, işgal edilmiş Filistin topraklarındaki katliamcıların uluslararası mahkemelerde sorumluluklarını yerine getirmeleri gerektiğini vurguladı.
''TÜRKÇE DIŞINDAKİ DİL VE LEHÇELERİN ÖĞRENİMİNİ TEŞVİK ETTİK''
Kendi dönemlerinde yapılan çalışmalara da vurgu yapan Erdoğan, adil yargılanma hakkını savunarak, yargı reformu yasa paketleri, insan hakları eylem planları ve strateji belgeleri gibi bir dizi çalışmanın hayata geçirildiğini ifade etti. İşkenceye sıfır tolerans politikası benimsenerek bu suça ilişkin cezaların artırıldığını ve zaman aşımının kaldırıldığını belirtti.
Farklı etnik, mezhep ve inanç gruplarına ait cemaat vakıflarının mülk edinmelerini kolaylaştırdıklarını belirten Erdoğan, Türkçe dışındaki dil ve lehçelerin öğrenimini teşvik ettiklerini, siyasi propaganda yapılmasına izin verdiklerini ve Kürtçe yasağını kaldırdıklarını ifade etti. Ayrıca, nefret suçunu ilk kez dönemlerinde ceza mevzuatına dahil ettiklerini, Alevi, Bektaşi ve Roman vatandaşlarının haklarına yönelik önemli düzenlemeler yaptıklarını söyledi.