Gazeteci Nihat Kaşıkçı, 'Hangi ülke istihbaratının adamı?' başlıklı bugünkü yazısında Tuncay Özkan'ın öğrencilik yıllarını ve medyadaki yükselişini yazdı.
Gazi Üniversitesi İletişim Fakültesine (Basın-Yayın Yüksekokulu) 1983 yılında girdiğini hatırlatarak yazısına başlayan Kaşıkçı, 1983 öncesi Gazi Üniversitesinde sol görüşlü öğrencilerin ağırlıklı olduğun belirterek "Mesela bir üst sınıfta 7-8, üçüncü sınıfta ise 3-4 kişi ancak vardı. Geri kalanların tamamına yakını, o okulu bilinçli şekilde seçmiş, çoğunluğu bu ülkeye ve halkına yabancı tiplerdi. Hepsi de solcuydu. Hem de solun her rengi mevcuttu. Terör örgütleri de dâhil…" dedi.
"TARTIŞMALARIN GEDİKLİ VE KADROLUSU"
O dönem fakültede yaşanan tartışmalarda ön planda olan Tuncay Özkan'ı anlatan Nihat Kaşıkçı, "...İşte o tartışmaların gedikli ve kadrolusu birisi vardı. Yaş olarak bizlerden 4-5 yaş büyüktü. İnanılmaz bir özgüveni vardı. Kökeni, arkaplanı ve kişisel bilgileri bizler için meçhuldü. Sınıftaki her tartışmaya bodoslama dalar, özellikle milliyetçi-mukaddesatçı hocalarla çeşitli tartışmalara girerdi. Zaman zaman biz de tartışmanın tarafı olurduk. O zat, bilhassa o dönem İspanya Başbakanı olan sosyalist Felipe Gonzales’in politikalarına sık sık atıf yaparak, anılan politikacının sosyalist uygulamalarını göklere çıkarırdı." diye yazdı.
"AJAN OLDUĞU DÜŞÜNÜLÜRDÜ"
Yazının devamında o isim hakkında, "Dahası, bu şahsın, kuvvetle muhtemel olmak üzere bir ‘ajan’ olduğunu düşünür ve dillendirirdik. Çoğu zaman da, 'Ulan bu Komünist hangi ülke istihbaratının adamıdır?' diye birbirimize sorardık." ifadelerini kullanan Gazeteci Nihat Kaşıkçı, 'Amerikan solcusu' ara başlığıyla yer verdiği bilgilerde "Evet, bahsettiğimiz şahıs, şimdilerde CHP İzmir Milletvekili olan Tuncay Özkan…" diye yazdı.
Özkan'ın okul bittikten sonra, gazetecilikteki basamakları hızla tırmandığına dikkati çeken Kaşıkçı, "Çok sıkı solcu olmasına rağmen, dönemin en zengin kapitalistlerinin ülkemizde çıkardığı sosyalist gazetelerde görev yaptı." çelişkisini vurguladı. Tuncay Özkan'ın daha sonra gazetelerin ve sonrasında televizyonların yönetiminde bulunduğunu da hatırlatan Nihat Kaşıkçı, yazısının devamında şu ifadelere yer verdi:
"...Hatta televizyon sahibi olup, sonrasında bunu FETÖ’cülere sattı. 28 Şubat sürecinde aktif bir rol oynadı, Tuncay Özkan. CHP saflarında epeyce ‘Cumhuriyet Mitingi’ yaptı. Hatta, ‘Biz kaç kişiyiz?’ diye bir platform oluşturarak, çevresinde ne kadarlık bir ideolojik halka olduğunu tespit çalışmaları dahi yaptı. Sonunda CHP Genel Başkan Yardımcılığı makamına kadar yükseldi. Solcuydu ama her zaman Batıcı-Amerikancıydı… Zaten (TKP hariç) Türkiye’deki bilumum sol örgüt ve STK’ların tamamı Avrupa-Amerikancı değil mi? Biz garibanlar da 1970’li yıllardan beri, önümüze gelen her solcuyu Rusya yanlısı zannederdik..."
Yazının tamamı için...