1995 yılından beri Şanlıurfa Müzesi ve Alman Arkeoloji Enstitüsü tarafından ortaklaşa yürütülen kazılarda, Neolitik döneme ait olan ve boyları 3-6 metre arasında değişen, ağırlıkları ise 40-60 ton arasında olan yabani hayvan figürlü "T" biçimli dikili taşlar keşfedildi. Ayrıca, 8-30 metre çapında dairesel ve dikdörtgen şekilli olan, dünyanın en eski tapınak kalıntıları olduğu belirtilen yapılar ve yaklaşık 12 bin yıl öncesine ait insan heykeli gibi çeşitli tarihi eserler de bulundu.
Göbeklitepe, elde edilen buluntularıyla tüm dünyanın dikkatini çekerek, 2 Temmuz 2018'de UNESCO Dünya Mirası Listesi'ne girdi. Yapılan koruma çalışmalarının ardından, Göbeklitepe resmi olarak 8 Mart 2019'da ziyarete açıldı.
Göbeklitepe, Güneydoğu turlarının önemli bir durağı haline geldi ve açılışından bu yana 2 milyon 551 bin 535 kişi tarafından ziyaret edildi.
Göbeklitepe Alan Başkanı ve Şanlıurfa Müzesi Müdürü Celal Uludağ, kazılarda elde edilen buluntuların dünya arkeolojisi için önemli olduğunu belirterek, bölgede her yıl artan ziyaretçi sayısına dikkat çekti. Uludağ, bölgedeki kazı çalışmalarının önümüzdeki yıllarda da devam edeceğini ve yeni buluntuların ortaya çıkacağını söyledi. Göbeklitepe'nin dünya tarihini değiştiren önemli bir nokta olduğunu vurgulayan Uludağ, buranın dünyanın en eski ve en özel anıtsal mimarisi olduğunu da belirtti. Göbeklitepe'nin, ziyaretçilerin ilgisini çeken bir merkez haline geldiğini ve bu ziyaretlerin önümüzdeki yıllarda artarak devam edeceğini ifade etti.