HABER: AYBALA ALMİNA MELEK
Günümüz dünyasında İslamofobi, hala önemli bir sosyal sorun ve insan hakları ihlali olarak karşımıza çıkıyor. İslam ve Müslümanlar, önyargılı ve düşmanca tutumlarla karşı karşıya kalıyor. İslamofobi'nin temelinde cahillik, bilgi eksikliği, yanlış anlamalar ve siyasi manipülasyonlar yer alıyor. Bu olumsuz tutumlar, hem bireyler hem de toplumlar arasında hoşgörüsüzlüğü ve düşmanlığı körükleyerek tehlikeli sonuçlara yol açıyor.
İslamofobinin temel sebeplerinden biri, bazı medya organlarının, Müslümanları ve İslam'ı olumsuz bir şekilde göstermesidir. Terör saldırıları gibi olaylar, basın ve medyanın Müslümanları teröristlerle eşitlemesine neden olmuş ve bu da tüm Müslümanların suçlu görülmesine yol açmıştır. Oysa terör saldırıları, tüm Müslümanları temsil etmez ve İslam'ın öğretileriyle çelişen aşırılıkların ürünüdür. Medya, toplumu yanlış bilgilendirerek ve korkuları besleyerek İslamofobiyi daha da artırıyor.
İSLAMOFOBİ'DE MEDYA VE SİYASİLERİN ROLÜ
Aynı zamanda, sosyal medyanın yükselişiyle birlikte, İslamofobi çevrimiçi platformlarda hızla yayılıyor. Anonimlik, sosyal medyayı hoşgörüsüzlüğü ve nefreti açığa çıkarmak için kullanmaya elverişli hale getiriyor. Müslümanlara ve İslam'a yönelik saldırgan söylemler, hakaretler ve aşağılayıcı ifadeler, bu platformlarda yaygınlaşıyor ve toplumsal bütünlüğü tehdit ediyor.
İİT 2020’de yayımladığı raporda, Müslüman karşıtlığının, Avrupa’da aşırı sağ grupların kampanyalarında ana unsur haline geldiği vurgulandı.
Öte yandan, Müslümanlara yönelik sosyal medyada nefret söylemi ve fiziki saldırıların en çok Avrupa’da yaşandığı belirlendi.
İslamofobi, ayrıca siyasi arenada da kullanılan bir araç haline gelmiştir. Popülist liderler ve aşırı sağ siyasetçiler, Müslüman göçmenleri hedef alarak, kendi politik çıkarları için korku ve düşmanlık yaratmaktadır. Bu durum, toplumlarda ayrımcılığı ve kutuplaşmayı artırarak, toplumların birbirine olan güvenini sarsmaktadır.
İslamofobinin yaygınlaşması, insan hakları ihlallerine ve şiddete yönelik artan tehditlere neden oluyor. Müslümanlara karşı ayrımcılık, iş yerlerinde, okullarda ve sosyal ortamlarda yaşanabiliyor. Müslüman kadınlar, başörtüsü nedeniyle tacize uğrayabiliyor ve Müslümanlar, sosyal hayatta dışlanabiliyor. Cami ve İslami merkezler hedef haline gelerek saldırılara maruz kalabiliyor.
Belçika’da başörtülü Müslüman kadınlara yönelik iş dünyası ve siyasette ayrımcılıklar arttı. Ülkede yüzde 89'la kadınlar İslam karşıtı ırkçı saldırıların en büyük mağdurları olurken, söz konusu saldırıların yüzde 46 ile en çok çevrim içi ve medyada yaşandığı belirtildi.
Terör eylemlerini 'din' adı altında gerçekleştirmek, siyasi hamlelerin din ile kamufle edilmeye çalışılması ve birçok yanlış teorik, İslamafobiyi besleyen önemli unsurlar olarak ön plana çıkıyor.
Avrupa'da İslamofobi'yle Mücadele Kolektifi (CCIE)'nin yayımladığı 2022 raporuna göre, Avrupa siyasetinde 2022'de aşırı sağın yükselmesinin İslam karşıtlığı vakalarının da artmasına neden olduğu ortaya koyuldu.
SON HAMLE KUR'AN YAKMA EYLEMLERİ
İsveç’in başkenti Stockholm'de bir caminin önünde Kur'an-ı Kerim yakma eyleminin başlamasıyla birçok kez kutsal kitabın yakıldığı provokatör eylem devam etti. Kutsal kitabın yakılma eylemi ise 'ifade özgürlüğü' olarak değerlendirildi.
Türkiye, Stockholm'de yaşananlara sert tepki göstermiş; Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, "İslam karşıtı bu eylemlere ifade özgürlüğü bahanesiyle izin verilmesi kabul edilemez. Bu tarz menfur eylemlere göz yummak suça ortak olmaktır" ifadelerini kullanmıştı.
DANİMARKA'DA BİR HAFTA İÇERİSİNDE ÜÇ KEZ KUR'AN YAKILDI
Danimarka'nın başkenti Kopenhag'daki Mısır Büyükelçiliği önünde Kur'an yaktı. "Danimarkalı Vatanseverler" isimli gruba ait beş kişinin gerçekleştirdiği eylem, dün aynı gruba mensup iki kişinin Kopenhag'daki Irak Büyükelçiliği önünde Kur'an yakma eylemi yapmasının ardından geldi.
BM'DEN 'KUTSAL KİTAP' KARARI
Birleşmiş Milletler Genel Kurulu, uluslararası hukukun ihlali olarak kabul edilen kutsal kitaplara yönelik şiddeti tanıyan bir karar tasarısını kabul etti. Dışişleri Bakanlığı, Kopenhag'da Kur'an-ı Kerim'e yapılan saldırıları bir kez daha kınadı.