Havaların soğumasıyla birlikte yol yüzeylerinde oluşan buzlanma, trafik kazalarının artmasına yol açıyor. Ankara Sürücü Kursları ve Eğitimcileri Dernek Başkanı İlyas Kara, kış aylarında güvenli sürüş için alınması gereken önlemlere dikkat çekerek, özellikle lastik seçiminin hayati bir önem taşıdığını belirtti.
“KIŞ LASTİĞİ ALIRKEN ÜRETİM TARİHİ VE KALİTEYİ GÖZ ARDI ETMEYİN”
Kış lastiklerinin fiyatından çok kauçuk kalitesine ve yumuşaklığına dikkat edilmesi gerektiğini söyleyen Kara, "Kış lastikleri, soğuk hava koşullarında yol tutuşunu artıran özel bir yapıya sahiptir. Ancak lastiğin raf ömrü dolmuşsa, bu özellikler etkisini kaybeder. Hiç kullanılmamış bir lastik bile üretim tarihinden itibaren 2-3 yıl içinde raf ömrünü tamamlar. Bu nedenle kış lastiği alırken yalnızca fiyatına değil, güncel üretim tarihine ve kauçuk kalitesine bakılması gerektiğini tavsiye ediyorum." şeklinde konuştu.
Kış lastiklerinin sadece ticari araçlar için değil, özel araçlar için de büyük önem taşıdığını vurgulayan Kara, "Bugün ticari araçlarda kış lastiği zorunlu olsa da özel araç kullanıcılarının da aynı özeni göstermesi gerekiyor. Kaygan yollarda güvenliği sağlamak yalnızca bir zorunluluk değil, aynı zamanda bir sorumluluktur.” ifadelerini kullandı.
“BUZLANMA, UYKUSUZLUK VE YORGUNLUĞA DİKKAT EDİN”
Kazaların özellikle yorgunluk, uykusuzluk ve kış aylarında sıkça görülen buzlanma nedeniyle yaşandığını bildiren Kara, "Kış aylarında hava sıcaklıklarının eksilere düşmesiyle yollar buzlanıyor. Bu da sabah saatlerinde araç kontrolünü zorlaştırarak kazalara davetiye çıkarıyor. Üstelik yorgun ve uykusuz bir şekilde direksiyon başına geçmek bu riski daha da artırıyor." dedi.
“TRAFİKTE DİNLENME SÜRELERİNE UYULMASI HAYATİ ÖNEM TAŞIYOR"
Ticari araç sürücüleri için dinlenme sürelerine uyulmasının hayati önem taşıdığını dile getiren Kara, sözlerini şu şekilde sürdürdü: "Trafikte belirli sürüş ve dinlenme süreleri var ve bunlara uyulması çok önemli. Şu anda araçlarda kullanılan takograf sistemi, sürücünün direksiyon başında geçirdiği süreyi kayıt altına alıyor. Eskiden bu sistemin etrafından dolanarak illegal yöntemler uygulanıyordu, ancak artık sıkı denetimlerle bu engelleniyor. Denetimleri kolluk kuvvetleri sağlıyor ve bu sayede daha güvenli bir trafik ortamı oluşturuluyor.
“YOL HİPNOZU DİKKAT KAYBINA NEDEN OLUYOR”
İlyas Kara, uzun yolculuklarda sürücülerin dikkat kaybına neden olan yol hipnozuna karşı şu uyarılarda bulundu:
"Uzun süre belli bir noktaya odaklanmak, sürücülerde yol hipnozu olarak adlandırılan bir duruma yol açar. Bu durumda, kişi yolda ilerliyormuş gibi görünse de çevresel detayları algılayamaz. Hareketler ve refleksler zayıflar, dikkat dağılır ve kazalar için zemin hazırlanır. Bu durum sadece fiziksel yorgunlukla değil, zihinsel odaklanma ile de ilişkilidir. Bu nedenle, uzun süre araç kullanan sürücülere her 1,5 saatte bir mola vermelerini tavsiye ediyoruz. Mola sırasında araçtan inerek 50 metre kadar yürüyüş yapmak, dikkat seviyesini tazelemek için etkili bir yöntemdir. Bazı sürücüler 'Ben uykusuz değilim, dikkatliyim' gibi düşüncelerle hareket etse de bu yeterli değildir. Ayrıca, ilk kez uzun yolculuğa çıkacak kişilere, yanlarında tecrübeli bir sürücü bulundurmalarını öneriyoruz."
"TAKİP MESAFESİNİ ARTIRIN, ANİ MANEVRALARDAN KAÇININ"
Bu aylarda takip mesafesinin artırılması gerektiğini belirten Kara, ani manevralarında kazalara neden olabileceğine işaret etti. Kara, "Bu aylarda takip mesafesi 1-2 metre olarak artırılmalı. Araçların camlarında oluşan buzlanmalar tamamen temizlenmeden trafiğe çıkılmamalıdır. Sabah saatlerinde görüyoruz ki sürücüler yalnızca önlerini görebilecek kadar camı temizleyerek hareket ediyor. Bu durum hem kendilerini hem de diğer sürücüleri tehlikeye atıyor. Tüm camlar tamamen temizlenip görüş açısı tam sağlanmadan trafiğe çıkılmamalıdır. Araç kullanırken ani manevralardan ve frenlemelerden kaçının. Çünkü buzlu zeminde ani fren yapan araç kayar. Eğer araç kayarsa, kaydığı istikamete doğru direksiyon çevirerek kontrolü sağlamaya çalışmalıyız. Bu, sürücülerin bilmesi gereken önemli bir detaydır." ifadelerini kullandı.