ÖZEL HABER - ÖMERCAN ÖZMEN
Edebiyat dünyasında bu hafta da yeni kitapların yanı sıra tekrar baskılar da yeniden raflardaki yerini aldı. Araştırma kitaplarının da ön plana çıktığı haftada ağırlık yerli edebiyatta oldu.
Müstear Zamanlar 1 – Melih Cevdet Anday – Everest Yayınları
Türk edebiyatında özgün bir konumu olan Melih Cevdet Anday, bir dönem takma isimle romanlar yazmış ve yazdığı romanlar adından çokça söz ettirmişti. Anday’ın romancı karakterinde başka bir alan açan müstear isimle yazdığı romanlar Everest Yayınları tarafından yayına hazırlanarak okurlara sunuldu.
Sakinler – Hande Ortaç – İletişim
Hande Ortaç’ın İletişim yayınlarından çıkan yeni kitabı Sakinler, ilk hafta itibariyle raflarda en çok tercih edilen kitaplardan olmayı başardı.
Bir rehabilitasyon merkezinde yaşayan insanları merkezine alan romanda, deva bulmak isteyen insanların içindne çıkamadıkları kuyalara şahit oluyoruz. Mücadeleler, yenilgiler, kırgınlıklar… Ortaç’ın romanı durup düşünmek için de bir muhasebe eğitimi işlevi görüyor
Affetmenin Politikası – Feryal Saygılıgil – Dipnot
Affetmenin imkânı var mı ya da affetmek artık imkânsız bir durum mu? Affetmenin Politikası bunu tartışıyor. Günümüzde de sık sık gündeme gelen “af” kavramını, modern devlet ve siyaset ekseninde değerlendiren kitapta kavramsal olarak tarihi süreçler göz önünde bulunduran bir “af” incelemesi yapılıyor.
Acaip – Mahir Ünsal Eriş – Can
Ankaralı yazarlardan Mahir Ünsal Eriş, Ankara’yı bir aşk hikayesi üzerinden ele alıyor. Romantizm ve aşk Mahir Ünsal’ın kitabında uzun dönemdir Türk edebiyatında görülmeyen sıcaklıkta ele alınıyor. Ankara’nın karanlık dehlizlerindeki bir çeviri bürosundaki Samim ile Güzin’in hikayesi anlatılıyor.
Moskova Notları – Muhsin Ertuğrul - Can
“Modern Türk tiyatrosunun kurucusu” olarak bilinen Muhsin Ertuğrul, Türk tiyatrosunu dünya ile yürüyecek seviyeye getirdiği için sanat tarihimizdeki yeri her zaman özel olacak. Ertuğrul, hem ülkemizi hem de dünyayı iyi analiz edebilen, sıklıkla dünyanın farklı kentlerine yaptığı seyahatlerle tiyatromuzu geliştirmek için yenilerin takipçisi olan biridir. Almanya, İsveç, Fransa ve Amerika Birleşik Devletleri gezilerinde tiyatroya dair birçok yeni fikir edine Muhsin Ertuğrul’u mest eden şehir ise Moskova’dır. Sovyet Rusya’ya 1925 ve 1934 olmak üzere iki ziyaret gerçekleştiren Ertuğrul, Moskova’daki sanat hayatına hayran kalmanın yanında toplumu da bir mercek altına alır. Ve Moskova’yı adeta kayda geçirir.