Hrant Dink, 1954 yılında Malatya'da dünyaya gözlerini açtı. Babası Gürün ilçesine, annesi ise Kangal ilçesine aitti. Ailesi, 1961 yılında İstanbul'a taşındıktan sonra ayrıldı. Hrant ve iki kardeşi, bu ayrılığın ardından Gedikpaşa'daki Ermeni Yetimhanesinde bir araya geldi.
Sol siyasetin çalkantılı dönemlerine tanıklık eden Dink, Türkiye Komünist Partisi / Marksist-Leninist çizgisinde siyaset yapma kararını aldı. Ancak örgüt ile Ermeni cemaati arasındaki bağlantıların önlenmesi amacıyla Fırat olarak mahkeme kararıyla değiştirildi. İstanbul Üniversitesi Fen Fakültesi'nde zooloji eğitimi alarak lise eğitimini tamamladı.
Rakel ile yetimhanede yaşanan dönemlerden beri süregelen birlikteliği evlilikle taçlandırılan Hrant Dink, farklı bir estetik anlayışla hayatına devam etti.
DEVLET TARAFINDAN KONULDU
Hrant Dink, kendi ve sahiplerinin işlettiği yayınevi ve kırtasiye işleriyle zaman zaman, eşi Rakel'le birlikte Anadolu'dan gelen kimsesiz ve zavallı yetişkinlerin yetiştiği Tuzla Ermeni Çocuk Kampı'nı yönetmeye başladı. 21 yıl süren bu kamp, başarılı bir şekilde umut ve eğitim sunarken, devlet tarafından konuldu. Askerlik görevini Denizli Piyade Alayı'nda sekiz ay kısa dönem olarak tamamladı.
Gazetecilik kariyerine, kitap eleştirileri ve yazılarla adım atan Hrant Dink, basında çıkan yanlış haberlere düzeltmelerle cevap bilerek tanınmaya başladı. Türkçe ve Ermenice bir gazete yayımlamasıyla İstanbul Ermeni Patrikhanesi'ne başvurarak, 5 Nisan 1996 tarihinde Agos gazetesini kurdu. Gazetenin yayın yönetmenliği ve başyazarlığını üstlendiği süre boyunca, Zaman ve Birgün gazetelerinde de yazılar yazıldı.
Ancak Hrant Dink'in yaşamı, 19 Ocak 2007'de Şişli'deki Agos Gazetesi'nin çıkışında meydana gelen üç silahlı atışıyla sona erdi. Öldürülen gazeteciliğe yönelik saldırıların ardından katil zanlısı Ogün Samast, güvenlik kameralarından elde edilen görüntülerle tespit edildi, kendi babası tarafından polis ihbarı yapıldı ve Samsun otogarında yakalandı. Hrant Dink'in ölümü, ülkelerin büyük bir yas ve infial yaratılışları sırasında, onun özdeki barış ve anlayış çağrıları hâlâ hatırlanıyor.