Demiroğlu, HÜRJET’in geliştirilme sürecinde önemli adımlar atıldığını vurgulayarak, “İkinci prototip, daha gelişmiş bir konfigürasyonla hem hafif taarruz hem de eğitim uçağı olarak tasarlandı. Pilotlarımızın geri bildirimleri doğrultusunda yapılan iyileştirmelerle hedeflediğimiz uçağa daha da yaklaştık” dedi.
SERİ ÜRETİM BAŞLADI, İLK TESLİMAT 2026’DA
HÜRJET’in seri üretimine başladıklarını aktaran Demiroğlu, Türk Hava Kuvvetleri’ne 13 uçak teslim edileceğini, bu sayının 100’e kadar çıkmasının beklendiğini açıkladı. Demiroğlu, “2026 itibarıyla eğitim uçaklarımızı teslim etmeye başlayacağız. Hem mühimmat entegrasyonu hem de atış testlerimizle projeyi adım adım geliştiriyoruz” ifadelerini kullandı.
KÜRESEL PAZARDA HÜRJET’E YOĞUN TALEP
HÜRJET’in uluslararası pazardaki potansiyeline de dikkat çeken Demiroğlu, Avrupa, Kuzey Afrika, Orta Asya ve Türk cumhuriyetlerinden yoğun talep aldıklarını belirtti. Ayrıca okyanus aşırı bir müşteriyle yapılan görüşmelerde de ilerleme kaydedildiğini dile getirerek, “HÜRJET’in ülkemiz ve TUSAŞ için en çok satan platformlardan biri olacağına inanıyoruz” diye konuştu.
EKOSİSTEMİN BAŞARISI
HÜRJET’in sadece bir uçak değil, aynı zamanda Türkiye’nin savunma sanayii ekosistemini güçlendiren bir proje olduğunu vurgulayan Demiroğlu, “Bir uçağı sattığımızda aslında yüzlerce yerli firma da kendi ürünlerini dünya arenasına taşımış oluyor. Bu, sadece TUSAŞ’ın değil, tüm ekosistemin başarısı” dedi.
HÜRJET’in yanı sıra GÖKBEY ve KAAN gibi platformlarla da uluslararası rekabette yer almayı hedeflediklerini söyleyen Demiroğlu, konuşmasını “Türkiye’nin savunma sanayii, dünya oyuncuları arasında daha güçlü bir konuma yükseliyor” sözleriyle tamamladı.
HÜRJET, yerli savunma sanayiinin globalleşme yolunda atılmış önemli bir adım olarak Türkiye’nin teknolojik kabiliyetlerini sergilemeye devam ediyor.