Türkiye'nin ilk astronotu Alper Gezeravcı, basın toplantısında duygusal anlar yaşadığını belirterek, "Nihayet milletimizin heyecanla beklediği o anın geldiğini, tüm ülkemin tek yürek bu fırlatma sürecini ekranları başında takip ettiğini bilmek beni çok duygulandırdı, gülümsedim, içimdeki mutluluk bünyeme sığmadı." ifadeleriyle Türkiye'nin ilk astronotu olarak tarihe geçmenin kendisini gururlandırdığını ifade etti.
Gezeravcı, ISS'deki yaşamını anlatırken, günlük işlerinden, görev kontrol merkezi toplantılarına, bilimsel deneylerden medikal testlere kadar birçok faaliyeti gerçekleştirdiğini söyledi. Ayrıca, ISS'deki diğer astronotlarla birlikte çeşitli faaliyetleri birlikte gerçekleştirdiklerini belirtti.
Gezeravcı, "ISS'deki yaşamım buraya gelmeden çok önce geniş katılımlı bir ekip tarafından tüm detaylarıyla planlandı. Günlük işlerime, görev kontrol merkeziyle planlama toplantısı yaparak başlıyorum. Her biri farklı uzunluk ve içerikte günlük ortalama 12-15 farklı görev gerçekleştiriyorum. Bu görevlerin içinde ülkemizden buraya getirdiğimiz bilimsel deneyler başta olmak üzere dünya üzerinde belirlediğimiz gözlem noktalarının takibi, istasyon içinde bana tanımlanmış sorumlulukların yerine getirilmesi, sizlerle yaptığımız bağlantılar gibi farklı yayın bağlantılarının gerçekleştirilmesi, sağlık testlerimizin gerçekleştirilmesi, medikal numunelerin alınması gibi gerçekten aşırı dikkat ve enerji isteyen görevler var. Bu kısıtlı zamanda, Türk bilim insanları adına gerçekleştirmem gereken birçok bilimsel deney ve çalışma var. Zamanımı çok iyi kullanmak ve planlı tüm faaliyetleri, aylardır hazırlandığımız şekilde eksiksiz tamamlamak zorundayım." diye konuştu.
Alper Gezeravcı, ISS'deki beslenme rutinini de paylaşarak, özel olarak hazırlanan gıdaların vakumlu paketler içinde uzun süre tazeliğini koruduğunu ve bu özel gıdaların fırlatma öncesinde uzay istasyonuna gönderildiğini söyledi. Türk mutfağını özlediğini ifade eden Gezeravcı, en çok özlediği yemeğin güveç olduğunu dile getirdi.
Gezeravcı, fiziksel etkilerden bahsederek, vücut sıvılarının yer çekimi olmadığı için üst kısımlarda biriktiğini ve bu nedenle yüz çehresinin dünyadakinden daha şişkin göründüğünü söyledi. Ancak, şu ana kadar bu durumun kendisinde bir problem yaratmadığını belirtti.