Başyazıda, Netanyahu'nun yönetiminde İsrail'in Filistin ile 1990'larda yapılan Oslo Anlaşmaları çerçevesinde bölgesel bir çözüme ulaşma çabalarını reddettiği ve suçu başkalarına yüklemeye çalıştığı vurgulanarak, Netanyahu'nun suçlamalardan temizlenmek için başkalarını sorumlu tutma konusunda uzmanlaştığı ifade ediliyor.
Aynı zamanda, Netanyahu'nun Abraham Anlaşmaları ve Suudi Arabistan ile normalleşme hayaliyle övündüğü ancak Oslo Anlaşmaları olmasaydı bu anlaşmaların ve normalleşme adımlarının gerçekleşemeyeceğinin altı çiziliyor. Netanyahu'nun Batı Şeria ve Gazze Şeridi'ni iki ayrı oluşum olarak tutmaya çalıştığı ve bu politikasıyla Filistin liderliğini bölerek iki devletli çözümü engellediği belirtiliyor.
Başyazı, Netanyahu'nun 7 Ekim olaylarının sorumluluğunu alarak politikalarının sona erdiğini kabul etmesi ve utanç içinde istifa etmesi gerektiğini vurgulayarak, Netanyahu'nun hala diplomatik söylevlerine devam etmesini eleştiriyor. Yazar, Netanyahu'nun gitmesi gerektiğini ve İsrail'in şiddet yerine demokratik yollarla çözüm arayarak barışa ulaşması gerektiğini belirtiyor.