Kampçılık kültürü kötüye gidiyor!

Türkiye’de karavan kalitesi ve kamp kültürüne yönelik Türkiye Kamp Karavan Derneği Genel Sekreter Yardımcısı Engin Tanyıldızı anadolugazete.com.tr’ye önemli açıklamalar yaptı.

ÖZEL HABER: SAMET EKER

Türkiye’de karavan noktasında kalite nasıl? İnsanlar kampçılığa nasıl bakıyor? Dernek faaliyetleri neyi destekliyor? gibi birçok konuyu Türkiye Kamp Karavan Derneği Genel Sekreter Yardımcısı Engin Tanyıldızı anadolugazete.com.tr’ye açıkladı.

“FICC’DE YÖNETİM KURULUNDAYDIK”

Türkiye Kamp Karavan Derneği Genel Sekreter Yardımcısı Engin Tanyıldızı konuşmasına şöyle başladı: “1977 yılında çadır Kampçılığı ile başlayan serüven 2011 yılında karavan kampçılığına dönüştü. İki tane uluslararası kamp, biri yurt dışı biri yurt içinde olmak üzere yurt içindekinde organizasyon komitesi olarak görev aldım.”

Sözlerini sürdüren Tanyıldızı: “Türkiye Kamp Karavan Derneği FICC Derneği’ne Türkiye’de çok uzun süredir üye olan tek dernekti fakat son beş yıl içerisinde bir dernek daha üye oldu. Eski genel başkanımız üç dönem bizi o dernekte yönetim kurulu olarak temsil etti. Aktif olarak uluslararası organizasyonlarda hem organizasyonu yapan anlamında hem de dernek olarak görev aldık.”

ÜRETİCİ ARTTI, KALİTE AZALDI

Türkiye’de dernek ve STK bazında baktığınızda yurtdışına göre çok az olduğunu ifade eden Engin Tanyıldızı, “Avrupa’da çoğu ülkeye kamp karavan dernekleri açısından baktığınızda Türkiye’deki derneklerin katbekat fazlasıdır. Arada korkunç bir uçurum var.

Bundan hariç üretici bazında da değerlendirme yapan Tanyıldızı, sözlerine şöyle devam etti: “Üretici bazında değerlendirdiğimizde ise tabir yanlış olmasın ama mantar gibi karavan üreticisi oldu. Ama kalite geldi mi? Hayır. Standart geldi mi? Hayır. Merdiven altı dediğimiz imalathaneler çoğunlukta. Bu da kaliteyi artırmıyor, tam tersi yurtdışına baktığımız zaman sadece arabadan veya minibüsten bozma karavanlar değil, direkt karavan imalatı yapan motokaravan dediğimiz karavanların üretimi yapılıyor. Ve bunun sonucunda güzel, kaliteli, ömrü uzun, kullanım kapasitesi daha geniş, daha rahat ama maliyet bazında uzun yıla baktığımızda düşük sonuçlar çıkıyor. Ama Türkiye’de bozma arabalardan yapıldığı için hem kalitesi hem de ömrü azalıyor. Bir karavanın yaklaşık kullanım alanı 80 ile 100 metrekare arasındadır ama bunu Türkiye’de sağlayan kampçı çok azdır.”

“KAMPÇI DOĞAYI VE ÇEVRESİNİ TEMİZ TUTAR”

Engin Tanyıldızı sözlerini şöyle noktaladı: “Bunların dışında kamp karavancılığı hayatına baktığımızda; hayatını tamamen karavan içerisinde geçiren, evi olmayan ve öyle bir hayatı tercih eden insanlar var. Ama geriye dönüp baktığınızda kampçılığın en büyük problemlerinden birisi pis su ve gri su dediğimiz doğayı tamamen kirleten suların düzgün boşaltılmasıdır. Bir kampçının temel noktası doğayı korumak, temiz tutmak bulunduğu gibi değil, tertemiz bir şekilde o alanı bırakıp gitmek. Son yıllarda kampçılık kültürü bu dediklerimizin dışına çıktı. Biz dernek olarak; doğaya saygılı, insani değerlerini öne çıkaran, canlıyı seven insanları bulmaya çalışıyor ve bunun sonucunda da az kişi, öz kişi oluyoruz.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Güncel Haberleri