Kılıçdaroğlu, Altaylı’nın geçmişteki tavırlarına atıfta bulunarak, onun gazetecilik etiklerine aykırı davrandığını ve çıkarları doğrultusunda hareket ettiğini iddia etti. Altaylı’yı, "patronların satılık elemanı" ve "kadın düşmanı" gibi ağır ifadelerle suçlayan Kılıçdaroğlu, Altaylı’nın geçmişte insan hakları savunucularına yönelik çirkin açıklamalar yaptığını hatırlattı. Ayrıca, Altaylı’yı "Saray talimatıyla oynanmış anketler yayınlayan işbirlikçi" olarak nitelendirdi.
Kılıçdaroğlu, Altaylı’nın kendisine yönelik "AK Parti’nin adamı" ve "dış devletlerin ajanı" suçlamalarına karşı çıkarak, bu iddiaların tamamen asılsız olduğunu belirtti. Kılıçdaroğlu, hayatı boyunca adalet ve halk için mücadele ettiğini vurgulayarak, "Terör örgütü kurşunladı beni, kucağımda asker şehit verdim. İki polis kardeşim yaralandı, ölümden döndük" dedi. Bu mücadelede birçok tehdit ve saldırıya maruz kaldığını ancak asla geri adım atmadığını ifade etti.
Son olarak Kılıçdaroğlu, Altaylı’nın muhaliflik kisvesi altında partiyi ve muhalefet bloğunu bölmeye çalıştığını belirterek, bu tür yapıların Türkiye’yi felakete sürüklemek için kurulan düzenin bir parçası olduğunu söyledi. Kılıçdaroğlu, tüm bu yaşananların kendisini yıldıramayacağını ve mücadelesine devam edeceğini vurguladı. Özür dileyerek bitirdiği açıklamasında, halktan bu yapılar karşısında dikkatli olmalarını istedi.