Kendi yoganızı bulabildiniz mi? Yoganın 'en'leri ve daha fazlası...

Yoga eğitmeni Tomris Sultan Öcel, özellikle sosyal medyanın da etkisiyle birçok kişinin hayatına dahil olan yoganın 'en'lerini bizlerle paylaştı. Öcel, "Herkes yoga yapmak zorunda değil ama kendi yogasını bulmak zorunda." dedi.

ÖZEL HABER: AYBALA ALMİNA MELEK

Yoga eğitmeni Tomris Sultan Öcel, özellikle sosyal medyanın da etkisiyle birçok kişinin hayatına dahil olan yoganın 'en'lerini bizlerle paylaştı. Öcel, "Herkes yoga yapmak zorunda değil ama kendi yogasını bulmak zorunda." dedi.

Gerçekleştirilen röportajda önce yogayla tanışma sürecini sonrasında yoganın temel bilincini bizlere aktaran Öcel, okuyuculara da bir mesaj bıraktı.

Öncelikle kendinizden bahsedebilir misiniz?

Merhaba öncelikle, ben Tomris Sultan Öcel, 1997 Ankara doğumluyum. Her zaman insanı ve varoluşu anlamlandırma ihtiyacım vardı ve bu dünya düzenini bir anlama oturtamadıkça hayata karşı yabancılaşıyordum. Bana göre hayatın amacı okul, iş ve evlilik döngüsünden daha fazlasıydı.. ama neydi? Hala içimde işte bu dediğim bir ses yankılanmıyordu.. 2020 pandemi senesinde geçirdiğim bir kazadan sonra çenem kırıldı ve aylarca beslenemediğim, konuşamadığım ve yalnız kaldığım zamanlar geçirdim. Aynı dönemde Hacettepe Üniversitesi Sosyoloji bölümünden de onur öğrencisi olarak mezun oldum, aile danışmanlığı ve yaşam koçluğu sertifika programlarını başarıyla tamamladım. Bu zoraki içsel dönüşüm benim hayatımın en kıymetli zamanlarıydı, çünkü bana yıllardır dışarıda aradığım cevapların tam da içimde olduğunu gösterdi. İnsan sustukça içerisi konuşmaya başlıyormuş. O çoklu oturumları yönetmeye başladığında ise gerçek bilgeliğe kavuşuyorsun. Meditasyon ve yoga bu dönemde girdi hayatıma. Çünkü sürekli açlık sinyalleri veren midemi, uykusuz ağrılı gecelerimi ve susmayan zihnimi yönetmem gerekiyordu.

Oruç tutmak çok kıymetli bir pratiktir mesela nefis terbiyesi için. Ancak bir noktada yemek yiyeceğini biliyorsun sabrı da fazlasıyla geliyor. Bense geçirdiğim süreçte ne zaman yemek yiyebileceğimi bilmiyordum.. Dolayısıyla süreci yönetecek gücü bulmaktan başka çarem yoktu.. Yoga felsefesi bütün bu süreci en kolay haliyle geçirmemi sağladı. Bu sihirli etkiyi daha sonra da hayatımdan çıkaramadım.. yoga felsefesinde biraz daha derinleştikçe de aslında bugüne kadar aldığım psikoloji ve felsefe bilgilerinin bedenlenerek deneyimlenen hali olduğunu fark ettim. Bu yüzden de hem öğrenme süreci daha hızlı oluyordu hem de iyileşme.. 2021 senesinde Yoga Eğitmenlik Eğitimi için İstanbul’a geldim. Ve hayat artık burada akmaya başladı benim için. Yoga eğitmenliğinin yanı sıra, farkındalık sohbetleri, dişil enerji çalışmaları ve öz şefkat pratikleri paylaştığım sosyal medya hesaplarımla binlerce kişinin yolculuğuna rehber olmaya çalışıyorum. Şimdi söylersem ben kimim, nihayet hayat amacını bulmuş, topluma ve kendi doğasına fayda sağlamaya çalışan biri olduğumu söyleyebilirim.

Yoga eğitmenliğinden ve yaptığınız diğer işlerden bahsedebilir misiniz?

Yoga eğitmenliğine bütünsel olarak yaklaşıyorum diyebilirim. Benim için yoga zihinsel bir sürecin beden aracılığıyla gözlemlenmesidir. Dolayısıyla farkındalık en temel unsurudur. Derslerimde de öğrencilerimin kişisel gelişim yolculuklarına dahil olmayı, bakış açılarını genişletmeyi, asıl öğretmenleri olan içsel bilgeliklerini keşfetmelerini sağlayan pratikler yaptırıyorum. Online çalışmayı son zamanlarda daha çok tercih etmeye başladım. Çünkü bu sayede öğretmende öğrenci de bir çok koşulda pratiğe devam edebiliyor ve birbirimize farklı konumlardan dahi ulaşabiliyoruz.

Bu online ve dijital kısmı destekleyen diğer işim ise sosyal mecralarda içerik üreticiliği yapmak. Paylaşmayı, öğretmeyi ve kendini göstermeyi seven biriyim. Zamanla bu güdülerimin de bir işe dönüşmesini görmek beni çok mutlu ediyor. Sosyal medya üzerinden iş birlikleri, reklam oyunculuğu ve modellik ile de zaman zaman ilgileniyorum diyebilirim.

Yoga nedir, neye iyi gelir?

Yoga, kişinin kendini duyma yolculuğudur diyebilirim kısaca. İnsan bu dönemde en çok kendinden uzaklaşıyor, dikkatimiz her an dağılmaya hazır ve odaklanma süremizde gittikçe saniyelere düşmekte. Bu noktada otomatik alışkanlıklar ve seçimler yapabiliyoruz çünkü yetişmemiz gereken bir hayat var sanıyoruz. İşte yoga, bize neyi neden yaptığımızı fark ettiriyor.

İnsanı kaderci ve tembel bir tavırdan alıp bilinçli seçimler yapmaya yöneltiyor. Evet hepimiz için planlanmış bir hayat var ancak özgür irademizle biz bu hayatı şekillendiririz. Özgür iradenin ortaya çıkabilmesi için de kim olduğumuzu, neyi sevip sevmediğimizi, sınırlarımızı, gücümüzü ve geliştirmeye açık olan yönlerimizi görmemiz gerekir. Matın üzerinde her an tavırlarımızı gözlemleyerek kaybettiğimiz beden ve zihin birlikteliğini yeniden keşfederiz. Her yeni pozda konfor alanımızın dışına çıkarak hayattaki deneyimlere kendimizi açarız. Meditasyon sayesinde nefesin ve şimdinin gücünü keşfederiz. Çünkü sahip olduğumuz ve yönetebildiğimiz tek an “şu andır.” Geçmiş ve gelecek arasında mekik dokuyan bir zihin kendini gerçekleştiremez. Kişi kendi doğasına saygı ve sevgi besledikçe yaşama da aynı tutumla devam eder. Dolayısıyla bireysel olarak başlayan bu yolculuk toplumsal olarak da bir çok alanın dönüşmesine katkı sağlar.

'Doğru' yoga nedir?

Doğru yoga diye bir şey yoktur. Kişiyi anda tutan, içindeki sesle bağlantıya geçirebilen ve doğayla uyumlandığını hissettiren her şey yogadır. Kişi bu sayede yaşama ve kendi bedenine köklenir. Eğer gazetecilik yaparken bunları hissediyorsan belki de senin yogan işindir. Yoga sadece matın üzerinde geçirdiğin bir kaç saat değildir. Bu farkındalığı tüm yaşamına entegre ettiğinde pratiğin hakkını vermiş olursun.

Sosyal medyanın bu konu üzerinde nasıl bir etki bıraktığını düşünüyorsunuz?

Sosyal medyanın doğru kullanıldığında harika bir bilgi aracı olduğunu düşünüyorum. Bu sayede bütçesine uygun olmayan kişiler için de yoga daha ulaşılabilir bir hale geliyor. Aklımızı ve araştırma yeteneğimizi de kullanarak bize iyi gelen pratikleri veya içerik üreticilerini seçebiliriz. Sadece şu ayrımı unutmamak gerekiyor, yoga sadece fiziksel bir pratik değildir. İzlediğimiz içeriklerde bunun soyut kısmını paylaşamadığımız için somut olan “asana” yani yoga pozlarını görebilirsiniz. Bunu görmek poz odaklı bir yoga pratiğine sürükleyebilir. Önemli olan estetik bir görünüm değil nefes ve beden uyumunu yakalamaktır. Hep dediğim gibi sorgulayan zihinden de uzaklaşmadan, üzerimize hangi bilgiyi giyeceğimizi seçebilmeliyiz.

Yoganın fiziki ve ruh bilincinde yararını anlatabilir misiniz? Yogayı, hiç bilmeyen birine aktarırken ‘en’leriniz neler oluyor?

Yogayı hiç bilmeyen birine aktarırken kesinlikle maddesel alandan yani bedenden bahsetmeyi seçiyorum. Hepimizin farkındalığına kolay varabileceği yer bedenimiz. Ve bedenimizden bile o kadar uzağız ki… Matın üzerinde yoruldukça erken ve rahat uyumaya başlarsın, terlediğin için su içmeyi hatırlarsın ve bedenini daha doğal besinler ile beslemeye başlarsın. Kendin için iyi olanı deneyimledikten sonra bundan neden vazgeçesin ki? Yukarıda da bahsettiğim gibi beden, zihin ve ruh bağlantısını deneyimlediğinde kişi otomatikman enerjik ve iyi hissetmeye başlıyor. Çünkü bizim hakikatimiz bu, koptuğumuz gerçekliğimizde tekrar bağlantıya geçtiğimizde ise tamamlanmış hissediyoruz. Somut bir örnek verecek olursak hiç yoga yapmayan bir kişi bile omuz ve sırt esnetmeleri dersini yapmak istiyor. Çünkü omurgamızın buna ihtiyacı var. Nasıl ki ağacın gövdesinden geçen besin dallarını büyütüyorsa omurgada beyinle direkt bağlantıya geçerek bizim yaşamla olan bağlatımızı sağlıyor. Eğer yoga yapmıyorsanız bile omurganızı rahatlatacak kısa akışlar yapmanızı kesinlikle öneririm.

Omurga, beyinle olan bağlantısı sayesinde sinir sisteminizi direkt rahatlatacaktır. Aynı zamanda çakra dediğimiz hepsinin belirli konuları olan enerji noktaları da omurga üzerinde dizilidir. Bu sayede hem zihnini, hem ruhunu hem de bedenini yenilemiş olursun..

Belirtmek istediğiniz konuları ekleyebilirsiniz…

Bir hatırlatma yapmak istiyorum sevgili okuyuculara; Hayatta hepimizin bir amacı ve bu hayata bir hizmeti var. Bu amacı ise yolculuğun içinde bazen düşerek bazen kolaylıkla bazen çok fazla deneyerek bulabiliyoruz. Önemli olan yolun yolcusu olabilmek, merakla ve aşkla arayabilmek. Herkes yoga yapmak zorunda değil ama kendi yogasını bulmak zorunda. O yüzden hangi yolu seçtiğinde çiçek açıyorsan o yoldan devam et. Ancak uygun toprak olduğunda meyve vermeye başlayacak biricik tohumlarla dolu içimiz. Uygun toprağı bulmak ise senin görevin. Hayatı yaşanılmaz hissettiğinde büyük ihtimalle senin meyvenin büyüme koşullarına uymayan topraklarda, iklimlerde zamanını harcıyorsun.. Teşekkür ederim davetiniz ve sohbetiniz için. Sevgiyle..

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Güncel Haberleri