Narin Güran’ın cinayetiyle ilgili bir sonraki duruşma 26 Aralık’ta yapılacak. Dava öncesinde anadolugazete.com.tr’ye konuşan Saadet Öğretmen Çocuk İstismarı ile Mücadele Derneği (UCİM) Genel Başkanı Saadet Özkan, davayı sonuna kadar takip edeceklerini söyledi.
“DAVADA ÇELİŞKİLİ DELİLLER SÜRÜYOR, DAVANIN PEŞİNİ BIRAKMAYACAĞIZ”
Özkan, sürece ilişkin çalışmaları şu sözlerle paylaştı: “Bir sonraki duruşma için UCİM Türkiye Hukuk Koordinatörlüğü ve Hukuk Müşavirliğimiz gerekli planlamaları yaptı. Takip ettiğimiz her davada olduğu gibi, Narin Çocuğun davasını da elbette sonuna kadar takip edeceğiz. İlk celsede orada olmamız, daha sonra takibi bırakacağımız anlamına gelmez; asla peşini bırakmayız. Olayın aydınlığa kavuşmasını ve Narin Çocuğun ruhunun huzura ermesini temenni ediyoruz. Sessizlik yemini sürüyor, ancak somut deliller ve çelişkili beyanlar sanıklar aleyhine işliyor. Hak ettikleri cezayı alacaklarına inanıyoruz.”
“NARİN ÇOCUK ÇOK CİDDİ PROBLEMLERE IŞIK TUTTU”
Narin çocuk cinayeti, UCİM’in çocuk hakları mücadelesinde önemli bir dönüm noktası olmuş durumda. Özkan, bu süreçteki kazanımları şu sözlerle ifade etti: “Keşke yaşanmasaydı ama Narin Çocuk, çok ciddi problemlere ışık tuttu. Kız çocuklarının ve kadınların yaşadığı sorunlar, çocuk ihmal ve istismarı artık tüm Türkiye’nin konuştuğu bir konu haline geldi. Mücadelemiz, hiçbir çocuğun hak etmediği muamelelere maruz kalmaması üzerine. Narin’in arama ve dava süreci, insanların çocuk hakları konusunda daha duyarlı olmasını sağladı. Biz UCİM olarak bu davalarda gönüllü yer alarak, herkese çocuklar için taşın altına elini koyma cesareti verebileceğimizi göstermek istiyoruz.”
“MEVZUATLAR KAPSAYICI OLSA BİLE UYGULAMADA EKSİKLİKLER VAR”
Türkiye’nin çocuk hakları konusundaki mevzuatlarını değerlendiren Özkan, uygulamada yaşanan sorunlara dikkat çekti: “Çocuk adalet sistemimiz, çocukların haklarını önceleyen düzenlemeler içeriyor. Hukukçularımız, mevzuatların ayrıntılı ve kapsayıcı olduğunu iletiyor; ancak uygulamadaki eksiklikler nedeniyle çocukların ikincil örselenmesi engellenemiyor. Personel sayısının artırılması, sürekli eğitimler verilmesi, okullarda çocuk haklarına yönelik düzenli faaliyetler yapılması, ihbar hatlarının yaygınlaştırılması ve kriz merkezlerinin kurulması çocukların güçlendirilmesine katkı sağlar.”
“ÇOÇUK İHTİSAS MAHKEMELERİNİN OLMAMASI BÜYÜK EKSİKLİK”
Çocuklara yönelik özel mahkemelerin eksikliği, yargı süreçlerindeki en büyük sorunlardan biri. Özkan, bu durumu şöyle değerlendirdi: “Çocuk İhtisas Mahkemelerinin olmaması büyük bir eksiklik. Çocuklar, mağdur olduklarında özel eğitim almış hâkim, savcı ve personelin yer aldığı mahkemelerde yargılanmalı. Adli görüşme odaları ve Çocuk İzlem Merkezleri yeterli değil, çocuklar tekrar tekrar ifade vermek zorunda kalıyor. Bu durum çocukların psikolojisini olumsuz etkiliyor ve adaletin sağlanmasını zorlaştırıyor. Çocuk haklarının yetişkinler tarafından öğrenilmesi ve benimsenmesi şart.”
“MEDYADA KULLANILAN DİL ÇOK ÖNEMLİ”
Çocuk haklarının toplumda yaygınlaşması için medyanın önemine vurgu yapan Özkan, “Medyanın kullandığı dil çok önemli. UCİM olarak RTÜK ile çocuk dostu medya çalıştayı düzenlemiştik. Kamu spotları, çocukların haklarını ve ihbar yollarını anlatmak için etkili olabilir. Ayrıca okul müfredatlarında çocuk hakları sık sık işlenmeli, rehber öğretmenler tarafından oyunlar ve sohbetlerle bu bilinç artırılmalı” dedi.
TÜRKİYE’NİN ULUSLARARASI SORUMLULUKLARI
Türkiye’nin Avrupa Çocuk Hakları Sözleşmesi’ne taraf olduğunu hatırlatan Özkan, “Cumhuriyetin ilk yıllarından itibaren çocuk hakları önemli bir gündem maddesi olmuştur. Ancak şu an, çocuk istismarı tüm dünyanın kanayan yarasıdır. Türkiye’nin bu alanda kat etmesi gereken daha çok yolu var. Çocuk dostu adalet sisteminin oluşturulması, mevzuatların uygulanması ve uluslararası standartlara uyum sağlanması öncelikli hedeflerimiz olmalı.” dedi.