Diyarbakır’ın Bağlar ilçesinde kaybolan ve 19 gün sonra cansız bedeni bulunan küçük Narin’in ölümüne dair geniş çaplı soruşturma sürüyor. Baba Arif Güran’ın, 2 kişiyle masada yaptığı konuşma sırasında kameralara yansıyan sözleri dikkatleri üzerine çekti. Güran, kameralardan habersiz yaptığı konuşmasında aile içindeki ilişkilerden ve yaşanan olaylardan bahsetti.
Güran, olayın ailevi boyutuna vurgu yaparak şunları söyledi: "Akraba olmuşuz, dayı yeğen olmuşuz. Dayı yeğen olduğu zaman, biri dayımdır, biri öz yeğenimdir. 20 nüfuslu bir yer. 90-100 nüfusluk yer değil. 20 nüfusluk yer. Onların da hepsi akraba. Onların hepsi akraba bile olsa ben vazgeçmem. Abi çocuğun yeri mezar değil, o çocuğun yeri şu anda okul. Böyle bir şey yok. İşte ciğersiz olduğu için gelip beni öldürseydiler. Gelip öcünü benden alsaydılar."
SALİM GÜRAN'LA HUSUMETİMİZ YOK"
Güran, CNN Türk canlı yayınına katılarak amca Salim Güran’ın, Narin’in cesedini kaldırması karşılığında 200 bin TL teklif ettiğini söyleyen Nevzat Bahtiyar’dan şüphelendiğini belirtti. " Nevzat Bahtiyar her akşam evimize geliyor, ama kızımın yerini bildiği halde söylemedi. Artık kızımı para için öldürdüğünü düşünüyorum. Bu kadar cani bir insanın varlığı beni dehşete düşürüyor." diye konuştu.
Güran, devam eden süreç hakkında şüphelerini dile getirirken, "Nevzat Bahtiyar’ın bize verdiği arabayı başka bir galericiye sattık. O araç kaza yaptı ve bu olaydan sonra Nevzat’la aramızda bir anlaşmazlık çıktı. Bu olay, para yüzünden mi kin tuttu, bilmiyorum" dedi.
Arif Güran, aile içindeki ilişkilere dair de önemli açıklamalarda bulunarak, "Salim Güran’la husumetimiz yok. Kardeşiz. Bütün hesap kitap onun elindeydi. Devlet bu gözle almışsa, belgelerle bunu ispatlamışsa diyecek bir şeyim yok. Ama bir anne nasıl evladına kıyar? Böyle bir dünyada yaşıyor olmayı kabul etmek zor" ifadelerini kullandı.
Soruşturmanın seyri devam ederken, Güran’ın bu sözleri hem soruşturmanın hem de kamuoyunun dikkatini çeken önemli detaylar arasında yer aldı.