Öğr. Gör. Emine Erdem Kaplan, güvenli beslenmenin püf noktalarına dikkat çekti

16 Ekim Dünya Gıda Günü dolayısıyla Selçuk Üniversitesi Gıda Kalite Kontrolü ve Analizi Programı Öğr. Gör. Emine Erdem Kaplan, anadolugazete.com.tr'ye önemli açıklamalarda bulundu. Kaplan, son zamanlarda ürünlerdeki taklit ve tağşiş konusunun sosyal medya aracılığıyla daha fazla gündeme geldiğini ve halkın bu durum karşısında tepkilerini daha belirgin bir şekilde ortaya koyduğunu ifade etti.

ÖZEL HABER: BÜŞRA SAĞLAM

FAO'nun kuruluşu nedeniyle 1945'ten itibaren her yıl 16 Ekim, "Dünya Gıda Günü" olarak kutlanıyor. Bu önemli gün kapsamında, Tarım ve Orman Bakanlığının son günlerde gerçekleştirdiği gıda incelemeleri ve kamuoyuyla paylaşılan sonuçlar, vatandaşlar arasında büyük yankı uyandırdı. Selçuk Üniversitesi Gıda Kalite Kontrolü ve Analizi Programı Öğr. Gör. Emine Erdem Kaplan, bu tür numunelerin daha önce de alındığını, ancak sosyal medyanın bu konuyu daha fazla gündemde tutmasıyla halkın gıda güvenliği konusunda duyarlılığının arttığını belirtti.

GIDA KALİTESİNİN KONTROLÜ, GÜVENLİ BESLENMENİN TEMELİDİR

Dünya nüfusunun hızla artması, gelişen teknolojiye bağlı çevre kirliliği, ekonomik güçsüzlük, eğitim yetersizliği, savaşlar, iklim değişikliği gibi sorunların, beslenme problemlerini derinleştirdiğini ve güvenli gıdaya ulaşımı zorlaştırdığını bildiren Kaplan, “Gıda kaynaklı hastalıklar hem gelişmiş hem de gelişmekte olan ülkelerde insan sağlığı üzerinde olumsuz sonuçlar doğuruyor. Her bireyin güvenli, besleyici ve yeterli gıda maddelerine erişiminin temel insani bir hak olduğundan hareketle Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü gıda güvenliğinin sağlanmasını dört temel şart üzerine inşa etmiştir. Bunlar; gıdaya erişimde eşitlik, gıda maddelerine ulaşım, sürdürülebilir ulaşımın sağlanması ve gıda kalitesinin sağlanmasıdır. Bu ilkeler doğrultusunda gıda güvenliğinin ve kalitesinin kontrol edilmesi oldukça önemli bir rol oynuyor.” ifadelerini kullandı.

Sağlıklı yaşamanın temel gereksinimlerinden birisinin güvenli gıdalarla beslenmek olduğunu kaydeden Kaplan, “Ülkemizde Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı çeşitli kuruluşlarla iş birliği halinde çalışarak halkımızın konuyla ilgili ihtiyaçlarına cevap verebilmek adına faaliyetler yürütülüyor. Gıda güvenliği; gıda maddelerinin, birincil üreticilerden başlamak kaydıyla (tarladan sofraya) her aşamada takip edilmesi, uygun şekilde işlenmesi, ambalajlanması, nakliyesi, depolanması ve satışıyla son tüketiciye tehlikelerden arındırılmış olarak ulaştırılması halkın güvenli ve kaliteli bir şekilde gıdaya ulaşabilmeyi sağlar. Yanlış kullanılan gıda katkı maddeleri de gıda güvenliği tehlikesi açısından tehdit oluşturuyor.” şeklinde konuştu.

GIDA GÜVENLİĞİ İÇİN TÜKETİCİLERE DE SORUMLULUK DÜŞÜYOR

Gıda güvenliğinin tam anlamıyla sağlanabilmesi için yalnızca üreticilere değil, tüketicilere de büyük sorumluluklar düştüğünü söyleyen Kaplan, gıda alışverişlerinde dikkat edilmesi gereken önemli noktaları şu şekilde anlattı:

“Gıda güvenliğinin tam anlamıyla sağlanması için tüketicilerin de çeşitli sorumlulukları yerine getirmesi gerekiyor. Gıda satın almada tercihlerini sadece fiyat üzerinden belirlemenin ötesinde bir duyarlılık göstermek bizi gıda güvenliğini tehlikeye atan durumlarla karşı karşıya gelmekten koruyacaktır. Ambalajı deforme olmuş, açıkta ve uygunsuz şekilde satılan, kaynağı bilinmeyen, etiket bilgileri açıkça belirtilmemiş gıdaları hiçbir şekilde tüketmemek gerekiyor. Satın alma sırasında soğuk muhafaza edilen veya donmuş olarak satılan ürünleri alışveriş sonuna yakın almak, donmuş ürünleri uygun şekilde çözdürmek, çözülmüş bir ürünü tekrar dondurmamak gibi önlemler gıda güvenliği açısından oldukça büyük bir öneme sahiptir.”

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Güncel Haberleri