ÖZEL HABER: GAMZE ERDOĞAN
Ankara’da çeşitli okullarda 35 yıl sınıf öğretmenliği yapan Münevver Niron öğretmenlik mesleğinde geçen 60 yıllık deneyimini paylaştı. Evini anadolugazete.com.tr’ye açan Niron fotoğraflarıyla okurlarımızı 1960’lı yıllara götürecek.
“MEZUN OLDUĞUMUZDA ÖĞRETMENLİĞE HAZIRDIK”
Münevver Niron, 1945 yılında dünyaya geldiğini belirterek, “1964 yılında Ankara Öğretmen Okulu’ndan mezun oldum. Meslek hayatım boyunca Kalecik, Elmadağ ve Bahçelievler gibi Ankara’nın çeşitli yerlerinde öğretmenlik yaptım. 35 yıl boyunca sınıf öğretmenliği yaptığım süre zarfında çocuklara olan sevgim ve onların gelişimine tanıklık etmenin mutluluğu, öğretmenlik mesleğini hayatımın en önemli parçası yaptı” dedi.
Niron, öğretmen okulundaki eğitim dönemi hakkında şunları söyledi: “Bizim dönemimizde öğretmen okulları, askeri düzen gibi disiplinli bir eğitim verirdi. Mezun olduğumuzda öğretmenliğe tamamen hazırdık.”
GÜNÜMÜZDEKİ ZORLUKLAR
Bugün öğretmen adaylarının daha fazla zorluklarla karşılaştığını dile getiren Niron, “Şimdi ise KPSS gibi sınavlar öğretmen adaylarını yıpratıyor ve mesleğe başlamalarını geciktiriyor. Tecrübeli öğretmenlerden öğrenme imkânı da sunulmuyor. Bu durum, eğitim kalitesini olumsuz etkiliyor” şeklinde konuştu.
"EĞİTİMDE FIRSAT EŞİTLİĞİ SAĞLAMAK DEVLETİN ÖNCELİKLİ GÖREVİDİR"
Niron, dershanelerin eğitim sistemine olan etkilerine de değinerek,“Dershaneler, eğitim sistemimize büyük zarar verdi. İyi öğretmenlerimizi dershanelere kaptırdık ve devlet okullarındaki kalite düştü. Eğitimde fırsat eşitliği de bozuldu. Eskiden, köyden çıkan bir çiftçi çocuğunun öğretmen, doktor veya siyasetçi olmasının mümkündür. Günümüzde özel okullar ve dershaneler olmadan bu tür fırsatların azaldı. Eğitimde eşitliği sağlamak, devletin öncelikli görevi olmalıdır”dedi
“YILLAR SONRA BENİ ARAYIP BULAN ÖĞRENCİLERİM VAR”
Öğretmenliğin sevgi ile yapılması gerektiğini belirten Niron, “Öğretmenlik sevgisiz yapılacak bir meslek değildir. Bir çocuğun yüzüne baktığımda onun mutlu mu, hasta mı ya da sorunlu mu olduğunu hemen anlardım. Sevgiyle yoğrulan bir öğretmen, çocukların hayatını değiştirebilir. Öğrencilerimle olan bağlarım hâlâ devam ediyor. Beni düğünlerine, özel günlerine davet eden eski öğrencilerim var. Hatta bir öğrencim düğününde benimle olan bir fotoğrafı, kolaj yapıp videoya eklemişti, hayatım boyunca unutamayacağım bir anıydı. Bu, öğretmenlik mesleğinin en güzel yanı”dedi.
ÖĞRETMENLİK, TOPLUMU ŞEKİLLENDİREN MESLEKTİR
Niron, öğretmenliğin toplum için ne kadar önemli bir meslek olduğunu vurgulayarak şu sözleri ekledi , “Bir ülkenin doktoru da, mühendisi de, avukatı da öğretmenin elinden geçer. Yetiştirdiğim çocuklar arasında savcım da var öğretmenim de var. Öğretmenlik, toplumu şekillendiren en önemli meslektir. "