ÖZEL HABER: BÜŞRA SAĞLAM
7 Ekim 2023 tarihinde başlayan İsrail-Gazze savaşında binlerce vatandaş hayatını kaybetti. Orta Doğu Uzmanı İsmail Yaşa, Filistin direnişinin meydana gelmesinin İsrail’e çok büyük bir darbenin oluşturduğunu belirtti. İsrail’in bu olayı kabullenmesinin zor olduğunu bildiren Yaşa, anadolugazete.com.tr'ye yaptığı açıklamada “Hamas, İsrail’e çok büyük bir darbe vurdu. İsrail’in yenilmezlik algısını yerle bir etti ve istihbaratının efsanevi görüşünü tamamen ortadan kaldırdı. İsrail’in de bunu kolay kolay hazmedebilmesi mümkün değildi ve intikam saldırısı yapması bekleniyordu. İsrail, onca saldırıya rağmen Gazze'de bir ilerleme sağlayamadı.” ifadelerini kullandı.
YAŞA: "NETANYAHU, LÜBNAN'I GAZZE'DEN DAHA KOLAY BİR HEDEF OLARAK GÖRÜYOR"
Yaşa, Lübnan’daki çağrı cihazlarının patlatılmasıyla ilgili şunları söyledi:
“Lübnan ve Hizbullah, Filistin direnişine destek vermek amacıyla İsrail’e saldırılar düzenliyordu. Israil muhalefeti bu durumu kendi lehine kullandı. İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, Lübnan ve Hizbullah’ı Gazze Şeridi’nden daha kolay zafer kazanabileceği bir yer olarak gördü. Nitekim bu anlamda da birtakım kazanımlar elde etti. Bu çağrı cihazlarının patlatılması sonucunda 3 bin civarında Hizbullah militanının savaşamaz hale geldiği söyleniyor. Hizbullah’ın üst düzey askeri komutanlarını tamamıyla ortadan kaldırdı. Burada bir darbe yapıldı ve bu durum İsrail’in ve Netanyahu’nun iştahını açtı.”
"RUSYA-İSRAİL İTTİFAKI TÜRKİYE İÇİN TEHDİT OLUŞTURUYOR"
Türkiye’nin Gazze direnişinden ziyade Rusya ile İsrail arasındaki ittifakın Türkiye için bir tehdit oluşturduğuna dikkat çeken Yaşa, “İsrail’in terör örgütlerini kullanma gibi bir ‘yeteneği var.’ Bu durum, Türkiye’nin milli güvenliğine ve toprak bütünlüğüne karşı başka faktörlerin devreye girmesine yol açabilir. Suriye’de PKK ve terör koridoru tehlikesi söz konusu olabilir. Rusya ile İsrail arasındaki ittifak Türkiye’ye bir tehdit oluşturuyor. Rusya’nın Suriye’de kirli bir oyun oynadığını ve Türkiye’ye karşı da benzer bir oyun sergilediğini görüyoruz. Rusya, İsrail’e; 'Suriye, Hizbullah ve İran’daki askerleri hedef alabilirsin ama Suriye rejimine dokunma!' diyor. Zaten İsrail’in bir gözü Türkiye’de.” şeklinde konuştu.
“TÜRKİYE, YENİ BİR GÖÇ SORUNUYLA KARŞILAŞABİLİR”
Rusya’nın İdlib’e yönelik saldırılarının devam etmesi halinde göç dalgalarının yaşanabileceğini vurgu yapan İsmail Yaşa, sözlerini şu şekilde sürdürdü:
“Bu saldırıların sonucunda İdlib bölgesinden gelecek göç dalgasını kaldırabilecek durumda değiliz. Suriye’nin kuzeyinde yaşanan olaylara Türkiye şu an sessiz ancak bu sessizlik ne kadar devam eder ya da Türkiye sessiz kalmalı mıdır, buna bakmak gerekiyor. Böyle bir tehlikeyle karşı karşıyayız. Göç edenler Lübnan'a da yöneldi, fakat o bölgede zaten büyük bir yoğunluk var. İnsanların barınabileceği hastaneler, okullar ve iş imkânları yok. Vatandaşlar orada ne yiyip ne içecek. Fakirlik hat safhada zaten. Yeniden bir göç dalgası olursa bu durumun bize de yansıma durumu var. Türkiye’nin Lübnan üzerinden bu sorunu engellemeye yönelik çalışmaları var ama Rusya’nın saldırıları bu planı sabote ediyor.”
“RUSYA’YA KOLUMUZU KAPTIRMIŞ GİBİYİZ”
PKK’yı destekleyen Amerika ve Rusya arasında Türkiye’nin sıkışmış bir durumda olduğuna işaret eden Yaşa, bu konunun pek fazla gündemde yer almadığını söyledi. Yaşa, “Terör örgütleri Türkiye’ye karşı kullanılıyor. Rusya ile ilişkilerde 'elini veren kolunu kaptırır' deyimi adeta yaşanıyor, kolumuzu kaptırmış gibiyiz. Şu an Putin'in Türkiye'ye karşı olumsuz bir tutumu var. Türkiye, İdlib ve Suriye’nin kuzeyinde bulunan PKK rejim güçlerine ve Rusya’ya karşı odaklanmaları gerektiğini düşünüyorum.” ifadelerine vurgu yaptı.
Ortadoğu'daki gerilimler, geçtiğimiz aylarda Hamas Lideri İsmail Haniye’nin Tahran'da suikast sonucu öldürülmesiyle daha da tırmanmıştı. İran’ın bu olaya sessiz kalmasının mümkün olmadığını dile getiren Yaşa, “Haniye’nin ölümünden sonra İran’a yönelik eleştiriler gelmeye başladı. 'Hani, İsrail’i ortadan kaldıracaktınız?' şeklinde eleştiriler gelmişti. İsrail’in, ABD’nin üst düzey savunma sistemlerini kullanarak hava saldırılarını güçlendirdiği belirtilirken, bu hamlelerin İran’dan gelebilecek füze saldırılarına karşı koyma amacı taşıdığı olarak görülüyor. Bu durum, İsrail’in İran’a düzenlediği saldırının ardından gelebilecek bir İran misillemesine karşı hazırlık olarak değerlendiriliyor. Yani, İsrail’in İran’a yakında saldıracağı şeklinde okunuyor.” diye aktardı.
“ORTA DOĞU'DA ATEŞKES UMUDU TÜKENİYOR”
Gelecekte bir ateşkes ihtimalinin görünmediğini belirten Yaşa, “Ben savaşın başından beri şunu söylüyorum. Bir taraf pes etmediği sürece ateşkes sağlanmaz. Çünkü İsrail ve Gazze’nin ortak buluşabilecekleri bir nokta yok. Dolayısıyla İsrail, 7 Ekim 2023 tarihinden önceki duruma dönmek istemiyor. Tekrar Hamas’ın Gazze Şeridi’nde söz sahibi olmasını istemiyor. İsrail zaten ya hep ya hiç politikasıyla hareket ediyor. Ufukta bir ateşkes görünmüyor.” diyerek sözlerini tamamladı.