Struyven, CNBC’ye verdiği demeçte, İsrail’in İran’a yönelik bir askeri harekat gerçekleştirmesi durumunda, İran’ın petrol üretiminde günlük 1 milyon varillik bir kaybın söz konusu olabileceği uyarısında bulundu. Bu düşüş, küresel petrol arzında önemli bir açık yaratacak ve özellikle OPEC+ ülkelerinin üretimi artırmaması halinde fiyatların hızla yükselebileceği belirtildi.
OPEC+’NIN ROLÜ BELİRLEYİCİ OLACAK
Goldman Sachs’ın öngörülerine göre, OPEC+ ülkeleri, özellikle Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri gibi büyük üreticiler, İran’daki üretim açığını kapatmak için üretim artışına gitmezse, petrol fiyatlarındaki artış varil başına 20 doları bulabilir. Ancak bu ülkeler arzı dengelemek için harekete geçerse, fiyat artışı daha sınırlı olabilir. Struyven, OPEC+’nın bu kriz senaryosundaki tavrının petrol piyasalarındaki dalgalanmaları kontrol altına alıp almayacağının kilit faktörlerden biri olduğunu vurguladı.
HÜRMÜZ BOĞAZI VE KÜRESEL ENERJİ GÜVENLİĞİ TEHDİT ALTINDA
Goldman Sachs’ın yanı sıra enerji analistleri de, bölgede yaşanacak geniş çaplı bir çatışmanın küresel enerji taşımacılığını ciddi şekilde etkileyeceği konusunda uyarıda bulunuyor. MST Marquee’nin enerji analisti Saul Kavonic, İran’ın petrol ihracatının yüzde 90’ının Kharg Adası üzerinden yapıldığını hatırlatarak, İsrail ile İran arasında yaşanacak olası bir misillemede bu bölgenin stratejik bir hedef haline gelebileceğini belirtti.
Kharg Adası gibi kritik noktaların hedef alınması, yalnızca İran’ın petrol ihracatını durma noktasına getirmekle kalmayıp, Hürmüz Boğazı’ndan geçen küresel petrol taşımacılığını da büyük ölçüde aksatabilir. Bu tür bir senaryo, dünya genelinde enerji arz güvenliğini tehdit edecek ve petrol fiyatlarında daha büyük artışlara yol açabilecek bir zincirleme etki yaratabilir.