ÖZEL HABER: BÜŞRA SAĞLAM
Yaklaşık dört yıldır petshop işletmeciliği yapan Barış Öztürk, sektördeki sorunları ve deneyimlerini anadolugazete.com.tr’ye anlattı. Ankara’da petshopların yüzde 70 ila 80’inin Tarım ve Hayvancılık Bakanlığına kayıtlı olmadığına dikkat çeken Öztürk, işletmelerin çoğunun sadece ruhsat alarak dükkanlarını açtığını belirtti.
“RUHSATI ALMAK TEK BAŞINA YETERLİ DEĞİL”
Ruhsatı aldıktan sonra direkt petshop açılabildiğini fakat kuş ve balık satmak için belli bir maliyet daha harcanması gerektiğini ifade eden Öztürk, “Bu maliyetten kaçıp ruhsatı almayan işetmeler de var. Lakin onun ruhsatı alınması gerekiyor. Doğal olarak bilgi ve tecrübe olmadığında insanlara ne anlatacaklar. Bu yüzden gizli kaçamak, arkada, kıyıda, köşede ve depoda üretim yapıp satan insanlarda var.” dedi.
“DENETLEMELER YETERSİZ, ARTIRILMALI!”
Gerekli denetlemelerin yapıldığını fakat bunların artırılması gerektiğine vurgu yapan Öztürk sözlerini şu şekilde sürdürdü:
“Denetlemelerin artmasını ve belge-ruhsatı olmayan yerlerin tespit edilmesi güzel olur; fakat denetlemeler yapılıyor ama devlet hangi birine yetişsin. Biz gördüğümüzü yönlendirmeye çalışıyoruz. Yani şikayet ediyoruz. Biz tarıma kayıtlı olup her türlü belge ve ruhsatımız da vardır. Bunlar işetmeye olan güvenilirliği de artırıyor.”
Ayrıca süpermarketlerin petshoplara olan rekabetini de eleştiren Öztürk, büyük marketlerin tırlarla mal alarak daha uygun fiyatlar sunabildiğini, bu durumun küçük işletmeler için büyük bir dezavantaj oluşturduğuna dikkat çekti.
“SOKAK HAYVANLARINA AYDA BİR MAMA VERİYORUZ”
Kuş ve balık satışının yanı sıra kedi ve köpek satışının yasal olarak mümkün olmadığını dile getiren Barış Öztürk, bu konuda insanlara aracılık yaparak yardımcı olmaya çalıştıklarını söyledi. Öztürk, sokak hayvanları için ayda bir mama yardımında bulunduğunu belirterek, “Yardım amacıyla ve işimizin gücümüzün rast gitmesi için sokak hayvanlarına mama dağıtıyorum. Bu bizim içimizden gelerek yaptığımız bir şey. Hayvanların koruması ve beslenmesi için elimizden geleni yapmaya çalışıyoruz.” dedi.
Hayvanların sağlığı konusunda eğitim almadıklarını bu yüzden veteriner dahilinde daha iyi bilgi alacaklarını belirten Öztürk, “Biz veteriner değiliz. Bu işin eğitimini almadığımız için kesin ve net bir bilgi veremiyorum gelen müşterilere. Lakin işimizi doğru dürüst yapabilmek için internetten güvenilir kaynaklardan araştırmamızı yapıp ufak bilgiler veriyoruz. Hayvanların tüyleri ile ilgili gibi. İnsanlar çözüme daha rahat ulaşabilsin diye. Petshop olarak hayvan sağlığına girmeyi istemiyorum. Hayvanlar dilsiz canlılar olduğu için yanlış bir bilgilendirme yaparak onların sağlığı ile oynamamak gerekiyor.” şeklinde konuştu.
“KIŞ MEVSİMİNDE HAREKETLİLİK BAŞLIYOR”
Özellikle kış aylarında müşteri taleplerinin arttığını, yaz aylarında ise hayvanlara olan ilginin azaldığına işaret eden Öztürk, şunları kaydetti: “Yaz mevsiminde işler durağan olur çünkü insanların tatile gittiği dönemde hayvana fazla ilgi gösterilmiyor. Fakat kış aylarında herkes evde olduğu için ve can sıkıntısından uğraş gereği hayvana daha çok ilgi veriyorlar. Bu yüzden de kışın bizim sektör daha hareketli olur.”
Öztürk, dükkanında sunduğu hayvan çeşitlerini de şu şekilde sıraladı:
“Muhabbet kuşu, kanarya, sultan, cennet ve sevda papağanı gibi kuş türlerinin yanı sıra, akvaryum balıkları arasında beta, japon, moli, zikret ve etçil balıklarımız bulunuyor.” Fiyatlarına da değinen Öztürk, en düşük balığın 35 ila 40 TL’den başlayıp bin TL’ye kadar çıktığını sözlerine ekledi.