TZOB Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, peynir çeşitliliğinin artmasının taklit ve tağşişin boyutlarını artırdığını belirtti.
FİYATLAR ÜRETİCİNİN ALIM GÜCÜNÜ AZALTTI
Son 2 yılda peynir fiyatlarında görülen 4 kata varan artışların tüketicinin alım gücünü azalttığını ve bu durumun sahtecilik oranlarını yükselttiğini ifade etti. Bayraktar, peynir üretiminde haksız kazanç sağlamak için süt yağı haricinde yağ kullanımı, koyun ve keçi peynirlerine inek sütü karıştırılması, nişasta kullanımı, natamisin kullanımı gibi yöntemlere başvurulduğunu söyledi. Özellikle tost peyniri, üçgen peynir ve kahvaltılık peynir gibi eritme peynirlerin, süt tozu, tereyağı bazlı süt ürünleri ve kimyasal maddelerin karıştırılması ile yüksek sıcaklıklarda işlenerek elde edildiğini ve bu nedenle tağşişe en açık ürünler olduğunu vurguladı.
PEYNİR ÜRETİMİNDE TÜRKİYE 9. SIRADA
Bayraktar, dünya genelinde yılda 22 milyon ton peynir üretildiğini ve 39,3 milyar dolarlık bir ihracatın gerçekleştiğini belirtti. Türkiye'nin 723 bin ton peynir üretimiyle dünya genelinde 9. sırada ve Avrupa Birliği ülkeleri arasında 6. sırada yer aldığını vurguladı. Dünya peynir üretiminde ABD'nin 6,4 milyon tonla lider olduğunu, Almanya, Fransa, İtalya ve Rusya'nın sırasıyla takip ettiğini ifade etti. Türkiye'nin çeşitli peynirlerle dünya genelinde önemli bir üretici olduğunu ve 200'den fazla peynir çeşidi üretildiğini söyledi. Beyaz peynir, deri peyniri ve kaşar peynirinin Türkiye'de en yaygın tüketilen peynirler olduğunu belirten Bayraktar, aynı zamanda ülkede yöresel peynirlerin çeşitliliğinin de dikkat çekici olduğunu ifade etti.
40 PEYNİR TESCİL ALDI
Bayraktar, Türkiye'nin farklı bölgelerinde çeşitli peynir kültürlerinin bulunduğunu belirterek, her peynirin kendine özgü üretim yöntemi ve lezzet profiline sahip olduğunu ifade etti. Coğrafi işaret alarak tescillenen 40 peynir ve 18 peynir için yapılan tescil başvurusuyla zengin bir peynir mirası bulunduğunu söyledi. Özellikle Ezine peynirinin, Avrupa Birliği'nden coğrafi işaret tescili alan ilk Türk peyniri olduğunu vurguladı. Ancak, Türkiye'nin dünya peynir ihracatından binde 5 oranında pay aldığını belirterek, bu durumun markalaşma ve tanıtımın önemini gösterdiğini ifade etti. Türkiye'deki peynir çeşitlerinin AB tescili alabilecek kalitede olduğunu dile getiren Bayraktar, amacın bu lezzetleri dünya tüketicisiyle buluşturmak ve Türk mutfağının vazgeçilmez peynirlerini markalaştırarak uluslararası alanda tanıtmak olduğunu söyledi.
ÇİĞ SÜT FİYATLARI PİYASA KOŞULLARINA GÖRE GÜNCELLENMELİ
Bayraktar, üretimdeki sorunların çözülememesi durumunda dış pazarlarda rekabetin zor olacağını belirterek, hedeflerinin 200'e yakın çeşit peyniri dünya tüketicisiyle buluşturmak olduğunu söyledi. Önceliklerinin, girdi fiyatlarındaki artışlara karşı etkili tedbirler almak ve sürdürülebilir gelir sağlamak olduğunu vurguladı. Çiğ süt fiyatlarının piyasa koşullarına göre güncellenmesi gerektiğini ve süt üreticilerinin mağdur edilmemesi gerektiğini ifade etti. Ayrıca, süt ürünlerinde tüketim alışkanlığı kazandırmak amacıyla okul sütü programının tekrar hayata geçirilmesini önerdi. Sosyal yardımlarda peynire de yer verilmesi ve peynir tüketimini artırmak için üretim maliyetlerinin düşürülmesi gerektiğini belirtti. Bayraktar, özellikle uygun fiyatlı sağlıklı ürünlerin tüketicilere ulaştırılmasının önemli olduğunu vurgulayarak, bu süreçte aile işletmelerinin desteklenmesi gerektiğini söyledi.