ÖZEL HABER - YASİN ŞAHİN
Çocukluğu özellikle 90’ların ortalarına gelenlerin çok yakından bildiği “Prestij”, hem içinde barındırdığı sanatçılarla, hem TV kanalıyla, hem sahiplerinden görünen Mahsun Kırmızıgül’ün İbrahim Tatlıses’le benzer rekabetiyle adından sıkça söz ettirmişti.
Prestij Müzik’ten şarkıcının klibine yer veren kanalların Tatlıses’in İDOBAY Müzik’inden şarkıcıların klibine yer vermediği ya da tam tersi olduğu birçok örnek hatırlıyoruz. Hatta öyle hal aldı ki biri Tatlıses TV, diğeri de MCM TV ile sadece kendi şirketlerinin kliplerini yayınlayan kanallar kurdular. İDOBAY’ı neredeyse tek başına İbrahim Tatlıses taşırken, Prestij tam bir yıldızlar topluluğuydu.
Mahsun Kırmızıgül, Özcan Deniz, Haluk Levent, Yavuz Bingöl, Alişan, Mustafa Sandal, Elif Karlı, Suavi, Servet Kocakaya, Mustafa Topaloğlu, Ferhat Tunçi Adnan Şenses, Edip Akbayram ilk akla gelen isimlerdi. Bu efsaneyi yaratan, bu ekibin ilk adımını atan ise o dönemde de hakkı sık sık verilen Hilmi Topaloğlu’ydu.
Prestij Meselesi de bu imparatorluğun ilk adımlarını, Hilmi Topaloğlu’nun bitmek bilmez hayalleri ve çabalarına odaklanıyor. Beklenen şekliyle bir Mahsun-Özcan-Haluk filmi değil bu. Hilmi Topaloğlu’nun filmi…
KIRMIZIGÜL'DEN 7. FİLM
Mahsun Kırmızıgül’ün Beyaz Melek ile girdiği yönetmenlik serüveninin 7.filmi oldukça kişisel bir hikaye anlatıyor. Yine benzer mesaj kaygıları burada da var. Haluk Levent, mahallenin “emekçi” star adayı olarak röportaj için Hilmi Topaloğlu tarafından “Cumhuriyet’ten Uğur Mumcu’yla röportaj ayarlayacağım” vaadi duyuyor. Mahsun Kırmızıgül’ün bugünün derdi olan Uğur Mumcu adeta hikaye “iliştirilmiş”. Çünkü daha öncesinde ne böyle bir hikaye var ne de anlatı. Sadece Haluk Levent’in öğrencilik yıllarında kapısına gidip sorunlarını anlattığı ve sorunları dinleyen bir Uğur Mumcu profili var.
Prestij Müzik, Prestij Müzik olurken üç yıldız adayıyla yola çıkıyor ve onlar tarihi sırtlanıyor. Mahsun Kırmızıgül, Özcan Deniz ve Haluk Levent… Filmde Mahsun Kırmızıgül’ün hikayesi oldukça geniş işlenirken, Haluk Levent “solculuk, emekçilik” üzerinden daha karikatürize işleniyor. En az sahneyi de İstanbul’a gelmeden önce de ortalığı kasıp kavuran Özcan Deniz’in hikayesi alıyor. “Hiç bilinmeyen” biri olarak tarif edilen Özcan Deniz de Hilmi Topaloğlu’nun star adayı olarak talihini kovalıyor.
Bülent Emrah Parlak’ın canlandırdığı Mustafa Topaloğlu karakteri de zaman zaman fazla karikatürize olsa da filme renk katmış.
FİLM TOPALOĞLU'NA SAYGI DURUŞU NİTELİĞİNDE
Film Hilmi Topaloğlu’nu kutsamıyor. Aksine eşini, iş yaptığı insanları aldatacak kadar pratik zekalı ama bu zekasını kötüye kullanabilen bir adamı görüyoruz. Hayatının kadınına eski eşinden olan çocuklarını söylememiş, kendisine amca dedirten Hilmi Topaloğlu’nun yüreğini ise her şekilde hissediyoruz. İyi adamdır ama ufak tefek denmeyecek olsa da bu tarz şeyler yapması gerekiyordur.
Özellikle Hilmi Topaloğlu’nu canlandıran Engin Hepileri oyunculuğu ile büyük bir alkışı hak ediyor. Onun hikayesi dışında maalesef hiçbir hikaye derinlikli incelenmemiş görünüyor.
Ancak 90’ların müzik savaşlarına ucundan kıyısından şahitlik ettiyseniz, hikayenin bu yakadan anlatısını seveceksiniz.
Prestij Meselesi beş yıldız verilecek bir film değil ama hafta sonu iyi bir iki saat vaat ediyor.