Daha önceden X hesabından yaptığı açıklamada Kuzey Anadolu Fay Hattı'nın (KAF) en tehlikeli bölümlerini vurgulayan Prof. Dr. Ercan, Kaynaşlı-Düzce-Akyazı-Adapazarı-Sapanca hattının özellikle riskli olduğunu ifade etti. Ayrıca, KAF'ın en etkin kollarının sırasıyla Kuzey (Marmara), Güney (Bursa-Manyas) ve İzmit-Gemlik-Bandırma’nın orta kolu olduğunu belirtti.
Geçtiğimiz günlerde X'te bir başka mesajında Prof. Dr. Ercan, Balıkesir için 7 büyüklüğünde deprem uyarısında bulundu. Balıkesir’in ovaya değil, batıya yerleşmesi gerektiğini vurgulayan Ercan, 30 yılda bir 7 büyüklüğünde deprem olabileceğini belirterek, kentin tehlikeli ilçelerini tek tek saydı. Bu ilçeler arasında Balıkesir, Havran-Balya, Edremit Koyu-Ayvacık, Yenice-Gönen, Çan-Biga, Manyas, Sarıköy ve Edincik bulunuyor. Ercan, bu noktaların Çanakkale açısından da tehlike arz ettiğini ifade etti.
127 YILDIR BALIKESİR'DE BÜYÜK DEPREM YOK!
Prof. Dr. Ercan, Balıkesir'de 127 yıldır büyük bir deprem olmadığını hatırlatarak, bölgedeki kırıkların 30 yılda bir büyük deprem ürettiğini ancak son 54 yıldır bu kırıkların sessiz kaldığını belirtti. Edremit Koyu'nda 1944'te 6,8 ve 1975'te 6,7 büyüklüğünde depremler olduğunu hatırlatan Ercan, Balıkesir ve çevresindeki kentleri etkileyebilecek bir depremin 10 yıl içinde gerçekleşmesinin sürpriz olmayacağını dile getirdi.
Prof. Dr. Ercan, Balıkesir ve çevresindeki şehirlerin depreme hazırlıklı olmaları gerektiğini vurguladı ve bu bölgedeki olası bir depremin büyük bir yıkıma yol açabileceği konusunda uyarılarda bulundu. Ercan, bugün de Türkiye'nin deprem ülkesi olduğunu ancak bu depremin afete dönüşmemesi için gerekenleri sıraladı.
TEK ÇÖZÜM SAĞLAM YERLERDE SAĞLAM YAPILAR YAPMAK
Türkiye’de depremlerin sıklıkla yaşandığını belirten Jeofizik Mühendisi Prof. Dr. Övgün Ahmet Ercan, depremlerin felakete dönüşmemesi için yapılması gerekenleri vurguladı. Prof. Dr. Ercan, depremlerin iyi yönetilmesi, ülke ekonomisinin güçlü olması, toplumdaki yoksulluğun giderilmesi ve depremin doğal bir olay olduğu ölümün kaçınılmaz bir kader olmadığı algısının yerleşmesi gerektiğini belirtti.
Ercan, kırık hatlarının sadece ince çizgiler değil, 250 metre ile 15 kilometre genişliğinde kuşaklar olduğunu ve Türkiye’deki büyük kentlerin yüzde 70’inin bu ana kırık kuşakları üzerinde bulunduğunu ifade etti. Bu nedenle kırıklardan kaçış olmadığını, kırıkların yapıları bölebileceğini, ancak yıkıma yol açanın depremin yarattığı sarsıntı olduğunu söyledi.
Sonuç olarak Prof. Dr. Ercan, depremlerden korunmanın tek yolunun sağlam yerlerde, sağlam yapılar inşa etmek olduğunu vurguladı.