Dünya Bankası'ndan 3 yıl içinde 35 milyar dolarlık kredi alınacağını belirterek, bu borçlanmanın ekonominin yurt dışından finanse edilmesi anlamına geldiğini vurguladı. Özdağ, bu durumun ülkeyi dış müdahalelere karşı daha savunmasız hale getireceğini savundu.
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek'in "IMF'siz IMF programı" ifadesini eleştirerek, Türkiye'nin IMF'ye karşı bir çekincesi olmadığını, ancak ekonomik iflasa doğru giden bir süreçte IMF'ye başvurmanın uluslararası imaj açısından zararlı olabileceğini dile getirdi. Özdağ, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın IMF'ye karşı bir tavrı olduğunu da belirtti.
Özdağ, Dünya Bankası ile yapılan anlaşmanın detaylarına da değindi. Suriyeli mültecilere yönelik projelerin ön plana çıkarıldığını ancak bu projelerin Türkiye'nin iç ekonomik dengelerini iyileştirmeye yönelik olmadığını dile getirdi. Kendi vatandaşlarının ekonomik sıkıntılarının çözümü için dış borçlanma yoluna gidilmesinin sorgulanması gerektiğini vurguladı.
Son olarak, Özdağ insanların uygun fiyatlarla gıdaya erişimini sağlamak için çaba harcanması gerektiğini belirtti, bu da ekonomik politikaların önceliklerini gözden geçirmeyi gerektirdiğini ifade etti.