Sakarya Destanı’nda 12.Gün (03 Eylül 1921) "Sopayla gebertiriz"

Bütün cephe boyunca mevzii muharebeleri devam etti. Türk ordusu cephede küçük değişiklikler hariç bulunduğu hatta tahkimat faaliyetlerini sürdürdü.

Yunan ordusu ele geçirdiği hatta tahkimat ve taarruz hazırlıkları yaptı. Cephe boyunca ciddi bir harekât olmadı.

Bugün, cephede belirsiz ve ürkütücü bir sessizlik vardı. Mürettep Kolordu bölgesinde karşılıklı açılan ateşlerle kısa süren bir topçu muharebesi dışında, savaşı hatırlatan bir hareket cereyan etmemişti. Acaba Papoulas'ın yapmak istediği neydi?

“SOPAYLA GEBERTİRİZ”

Bölgeye bir tümenden daha fazla birlik getirmek ve daha büyük bir kuvvetle yüklenmek için mi bekliyordu? Yoksa, gece Fevzi Paşa'nın dediği gibi, bir çekilme hazırlığında mıydı? Bir Yunan çekilmesi, hiç de uzak bir ihtimal değildi.

Çal Dağı'nın düştüğü duyulduğunda, ihtiyar bir Ankara köylüsü gazeteci Ruşen Eşref'e şunları demişti: "Her dağı böyle zorlanarak alacaklarsa Ankara'ya dek dağ tepe çok! Her birinde öle öle buraya 40 kişiyle varırlar. Onları da evvel Allah biz sopayla gebertiriz."

Cephe Komutanlığı 2 Eylül gece yarısı yayınladığı emirle, Çal Grubu’nu 12’nci Grup Komutanı emrinde yeniden düzenliyor; 15, 24, 57 ve 23’üncü Tümenler’den başka 11’inci Tümeni de bu grup emrine veriyordu. Böylece, savunmanın tehlikeye girdiği ve düşmanın büyük kuvvetle taarruzu beklenen bugün, Çal ve Haymana bölgelerinde büyük bir kuvvet toplandı. Dünkü muharebelerde ağır kayıplara uğrayan ve sarsılan 15’inci ve 24’üncü Tümenler gecenin ilerleyen saatlerinde bulundukları mevzilerin gerilerine alınıp dinlendirdikten sonra askerlerin yeniden savaşma gücü sağlandı. Tümenlerin er mevcutları 500'er kişiye inmişti.

İKİ UÇAKLIK HAVA GÜCÜ

Bu birlikler, 12’nci Grup’un yarınki ihtiyatını teşkil edeceklerdi. Cephe Komutanlığı, 2’nci Grup emrindeki 9’uncu Tümenle, 1’inci Grup emrindeki 7’nci Tümen’in Cephe ihtiyatı olarak hazır bulunmalarını emretti. 3’üncü ve 4’üncü Gruplarla Mürettep Kolordu’nun mevzilerinin bir kısmı biraz geriye alınarak, ara hatları üzerinde de bazı düzeltmeler yapılarak, gerileyen Çal Grubu mevzilerinin durumuna uygun yeni bir savunma hattı düzenlendi. 5’inci Süvari Grubu da kuvvetli müfrezelerle düşmana baskınlar yapmakla görevlendirildi.

Eldeki tek uçak da ikinci defa havalanmış, Gözetleme Subayı Teğmen Basri'nin Cephe Komutanlığı’na verdiği saat 12.45 raporunda da düşmanın çekildiğine dair bir belirti bulunmadığı anlaşılmıştı.


TCDD Malıköy Tren İstasyonu Müzesi

Müderrisoğlu, bu durumu, Sakarya adlı eserinde ayrıntılarıyla anlatır;

"Polatlı-Ankara demiryolu üzerinde Malıköy Tren İstasyonu dolaylarındaki bir düzlük, Türk ordusunun iki uçaktan oluşan tek hava gücünün üssüydü. Bir avuç havacı, düşmanı gözetleyerek topladıkları bilgiyi, üslerinin yedi kilometre doğusunda Alagöz Köyü’ndeki Batı Cephesi Karargâhı’na ulaştırıyorlardı. İki uçaklık hava gücü, Batı Cephesi Uçak Bölük Komutanlığı adıyla anılıyordu. Yunanlıların on sekiz uçağa sahip hava güçlerine karşı yalnızca iki uçak!.. Bu uçak da benzin ve malzeme noksanlığı, sık sık onarım nedenleriyle sürekli uçamıyordu. 6-7 değişik tipteki uçağın parçalarının bir araya getirilmesiyle uçabilir duruma getirildiklerinden, zaten verimleri düşük oluyordu.’’

Kadim Koç
Polatlı Belediyesi Tarihi Alanlar Tanıtım Merkezi (POTA) Koordinatörü

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Güncel Haberleri