Bu nedenle karşı taarruz hareketi içine girilmedi. Çal Dağı bölgesinde, yer yer karşı taarruzlar icra edildi. Keşif faaliyetleri devam etti. Akşamdan itibaren Türk kuvvetlerinin bir kısmı, karşı taarruz için Polatlı bölgesinde toplanıyordu.
Fevzi Paşa’nın genel karşı taarruz önerisine karşı yarım saat sonra, 8 Eylül 1921 saat 00.30'da, Batı Cephesi Komutanı İsmet Paşa verdiği cevapta: “Bütün ihtiyatlarımızı kuzeye alarak Mürettep Kolordu kesiminden bir taarruza, düşmanın çekilme kararına kesin kanaat hasıl ettikten sonra teşebbüs olunabilir” diyordu.
BÜYÜKGÖZ’LÜ KÖYLÜDEN HABER
Sabahın 07.15'inde Fevzi Paşa'ya gönderdiği bir raporda da Yunan birliklerinin cephedeki durumunu “Bu saate kadar elde edilen keşif sonuçlarına göre Mürettep Kolordu cephesinden Çal Dağı’na kadar beş tümen, Çal Dağı’ndan doğuya kadar da dört tümen olmak üzere dokuz Tümeniyle Yunan Ordusu’nun bütün kuvveti ile cephede bulunduğu” şeklinde belirtiyordu. Yani genel karşı taarruz için şartların olgunlaşmasını beklemek gerektiğini biliyordu.
Gece kaçarak 5’inci Grup bölgesine gelen Büyükgöz'lü bir köylüden, 5’inci Yunan Tümeni'nin mevzilerini koruduğu, bazı geri hizmet birliklerinin kısım kısım batıya çekilmekte olduğu öğrenildi. Bu haber, keşif sonuçlarını doğrulamaktaydı.
KUVVETLER POLATLI’YA KAYDIRILIYOR
Cephede bugün karşılıklı topçu atışları dışında keşif ve küçük çaplı baskın faaliyetlerinin dışında önemli bir şey olmadı. Akşama doğru 4’üncü Grup’un ayrı bölgelerde birer taburla yaptığı üç taarruz, bölgeyi hareketlendirdi. Bu taarruz sonucunda 61’inci Tümen’e ait tabur, karşısındaki Yunan Tümeni’nin emniyet birliğini atarak Çal Dağı batısında yüksek bir tepeyi ele geçirdi. Çal Dağı bölgesindeki birliklerimiz üstün duruma geçtiklerinden buradaki kuvvetleri sağ tarafa alarak, yapılması düşünülen harekata hazırlık yapılacaktı. Bu amaçla Batı Cephesi Komutanı’nın emriyle bu gece 15’inci Tümen’e Kargalı'ya, 23’üncü Tümen’e Beyceğiz'e, 57’nci Tümen’e Kerim'e hareket etmeleri emredilmişti.
Ayrı bir emirle de 4’üncü Grup’tan üç 150mm’lik ağır obüs ile iki İngiliz obüsü, 12’nci Grup’tan iki 150mm’lik ağır obüs, 3’üncü Grup’tan iki sahra obüsü ve 1’inci Grup’tan iki sahra obüsü olmak üzere o zaman için hatırı sayılır bir güç olan toplam on bir topu, en geç 9 Eylül akşamına kadar Polatlı doğusunda Karapınar'da topluyordu. Böylece Türk Komuta Heyeti, 8 Eylül akşamından itibaren kuvvetlerini batıya, Polatlı bölgesine kaydırıyordu.
PAPOULAS ATİNA’DAN BEKLEDİĞİ EMRİ BUGÜN ALDI
Haber bekleyen General Papoulas, bugün öğle üzeri artık tahammül edemeyerek doğrudan Atina'daki Başbakan Gounaris'e başvurmaya karar vermişti. 8 Eylül 1921 saat 12.20 tarihini taşıyan telgrafta general özetle; şimdiye kadar ordunun elinden geleni esirgemediğini, bundan sonra harekâtın uzatılmasının tehlikeli olacağını sandığını belirtiyor ve Hükümet’in fikrini açıklamasını istiyordu.
Aynı gün gelen cevapta Başbakan Gounaris şöyle diyordu; “Size tavsiye etmeyi elzem bulurum ki her türlü siyasi fikirlerin ve şimdiye kadar güdülen gayenin etkisi altında kalmaksızın, yalnız askeri çıkarları göz önünde tutarak kararlarınızı hazırlayın.” Bu cevap karşısında Papoulas, Ankara’ya ulaşamamış olmanın acısını unutup, kafasında günler önce verdiği kararı artık uygulayabileceği ve ordusunu kurtarabileceği için rahatlamıştı. Fakat Sakarya Savaşı'nın ilk haftasından beri Türk taarruzu karşısında içini yoklayan korku gerçeğe dönüşüyordu. İşte şimdi korktuğu başına geliyordu. Papoulas, bu tehlikeyi önleyici emirler veriyordu. Bugün de sükûnet içinde geçti.
Kadim Koç
Polatlı Belediyesi Tarihi Alanlar Tanıtım Merkezi (POTA) Koordinatörü