Karailyas’ı savunan birlikler, İğciler sırtlarına çekildi. Yapılan karşı taarruzla nehrin hemen doğusundaki sırtlara kadar olan bölge geri alındı. Mangal Dağı, düşman kontrolüne geçti. Türk askerleri için moral bozucu bir gün yaşanmıştı.
Komutanlar, 23 Ağustos gecesi geri çekilerek Mangal Dağı’nı düşmana terk eden 5’nci Tümen Komutanı hakkında gerekeni yapma kararlığındaydılar.
MUSTAFA KEMAL HATAYI AFFETMEYECEKTİ
Her ne kadar Grup Komutanı durumu açıklayarak bir sorumlu bulunmadığını bildirdi ise de İsmet Paşa, emir ve komutada gevşek davrandığı gerekçesiyle 5’nci Tümen Komutanı’nı görevinden aldı. Karargâhı ile cephede Alagöz Köyü’nde bulunan Başkomutan Mustafa Kemal Paşa'nın tepkisi de şiddetli olmuştu. 24 Ağustos’ta bütün Grup Komutanlıkları’na gönderdiği emirde şöyle söylüyordu:
“5’nci Tümen’in Mangal Dağı mevzilerini elinden çıkardığını ve koruyamadığını öğrendim. Bu olayı acemilik telakki etmekle beraber, sorumluları hakkında derhal soruşturma açılmasını emrettim. 5’nci Tümen’in bütün komutan, subay ve erlerinden, verilecek ilk emirle yıldırım gibi düşman üzerine atılmak ve onu mahvetmek suretiyle şan ve şeref kazanmalarını talep ederim... Hata eden her kim olursa olsun derhal kanuna çarpılmak için asla tereddüt edilmeyecektir. Bu emir, 5’nci Tümen’in bütün subay ve erleri toplanarak okunacaktır. Okunduğu ve tebliğ edildiği Batı Cephesi Komutanlığı aracılığı ile bana bildirilecektir...’’ Daha savaşın başlangıcında Mangal Dağı’nın kaybı, Türk tarafında büyük bir moral çöküntüsü yaratmıştı. Henüz Sakarya Savaşı’nın ilk günü bu durum, hiç de hayra alamet değildi.
YUNANLILAR İLERLEDİKÇE CEPHE UZADI
Bugün de 2’nci Grup, Mangal Dağı’na taarruz gücünü bulamadı ve düşmanın büyük kuşatmasını önleyen bu çok önemli kesim elden çıktı.
Cephenin açık kanadında meydana gelen bu tehlikeli durumu dikkate alan Cephe Komutanı, ihtiyatındaki iki tümenli 1’inci Grup’u, emrine 3’üncü Kafkas ve 4’üncü Tümenleri de vererek, cepheyi doğuya doğru uzatmak üzere Mangal Dağı doğusuna sürdü. Yunanlılar ilerledikçe cephe hattı uzatılıyordu. Bu durum Yunanlılar için hiç de iç açıcı olmayacaktı. Emrindeki diğer iki tümeni de (23 ve 57’nci Tümenler) bu bölgeye yanaştırdı. Bir gece önce verdiği emirle Sakarya'nın kuzey kesiminden bir tümeni, Polatlı bölgesinde yeni bir ihtiyat olarak topladı.
Türk Ordusu dik açı şeklini almış olan mevzinin bir ucundaki Mangal Dağı ile uğraşırken ertesi gün diğer ucundaki Beylikköprü ile meşgul olmak zorunda kalmıştı. Sabahın ilk saatlerinde Batı Cephesi Komutanlığı’na gelen bir rapor, düşmanın bir alay kadar tahmin edilen bir kuvvetle Beylikköprü bölgesinde Sakarya'yı geçerek bir köprübaşı mevzii elde ettiğini haber veriyordu.
POLATLI’NIN DURUMU HASSASLAŞTI
Yunan 7’nci Tümeni, 23 Ağustos gecesi Beylikköprü güneyinde gizlice kurduğu bir köprüden geçerek sabahın ilk aydınlığı ile beraber baskın tarzında cephesindeki 143’üncü Türk Alayı’nı taarruzla geriye atmıştı. Şimdi de devamlı aldığı takviyelerle taarruzunu devam ettirmekteydi. Öğleden sonra Yunan Tümeni, topçuları dahil birliklerinin tamamı ile nehrin doğusuna geçmiş, taarruzunu daha büyük bir güçle sürdürüyordu. Şimdi hiç beklenmeyen bu durum karşısında güneydeki asıl Türk kuvvetlerinin gerisi ve Polatlı, hassas bir duruma girmişti.
Birlikler yorulmuş, hava kararmaya başlamıştı. Bu nedenle taarruzun ertesi sabaha bırakılmasına karar verildiği sırada Cephe Komutanlığı’ndan 19.30'da gelen ve «Gece de taarruzla düşmanın takviye almasına fırsat vermeden Sakarya batısına atılması» emrine uyularak yeniden ileri harekâta geçildi. Yunan tümeni bir miktar daha geriye atıldı ise de Sakarya'nın doğusu tamamen düşmandan temizlenemedi. Taarruzun ilk gününde Mangal Dağı’nda olduğu gibi bu günkü Beylikköprü muharebelerinde de istenilen başarı sağlanamamıştı.
Kadim Koç
Polatlı Belediyesi Tarihi Alanlar Tanıtım Merkezi (POTA) Koordinatörü