ÖZEL HABER: AYBALA ALMİNA MELEK
Kentsel dönüşüm, Türkiye'nin uzun süredir üzerinde çalıştığı ve çözüm aradığı önemli bir sorun. Hem gecekondu yerleşmelerinin tasfiye edilmesi hem de depreme dayanıklı, ucuz konutların inşa edilmesi kentsel dönüşümün iki aşamasını oluştururken ülke genelindeki kira krizi de süreci yakından etkiliyor.
Konu hakkındaki görüşlerini anadolugazete.com.tr'ye aktaran Şehir Plancısı Prof. Dr. İlhan Tekeli, "Türkiye tarihinde kentsel dönüşüm ilk kez yaşanmıyor. 16. yüzyıldan beri, Türkiye beşinci büyük kentsel dönüşümünü yaşıyor. 16. yüzyılda kentler, kale içerisinden dışarıya taşarak büyük bir değişim geçirdi. Yine aynı yüzyılda, yaya kentinden araba kentine geçiş yaşandı. Kentleşmenin ucuzlaması ve kırsaldan kente göç edenlerin yerleştirilmesi için gecekondu yerleşmeleri başladı. Halk, bu sorunun çözümünü kendi yöntemleriyle üretti ve bu süreçte yap-satçılık gelişti. Tek tek evler apartmanlara dönüştü. Bugünkü dönüşüm net bir düşünceyle gerçekleşmiyor. Bir ucunda deprem sorununa çözüm bulma ihtiyacı, diğer ucunda ise gecekonduyu tasfiye etme çabası var." dedi.
DEPREME DAYANIKLI KONUT VE KİRA KRİZİ
Deprem ülkesi olan Türkiye'de kentsel dönüşümün depreme dayanıklı konutların inşasıyla gerçekleştirilme çalışmaları hakkında Prof. Dr. Tekeli, "Yap-satçıların gecekondu alanlarında örgütlenmesi yoluyla bu sorunlar çözülmeye çalışıldı. Ancak, bu çözümler "yıkılmaz" bina adı altında pahalı sonuçlar doğurdu. Dönüşüm pahalı ve spekülatif hale getirilince, düşük gelirli grupların kira ve konut sorunu başladı. Bu durum, Türkiye'deki kira krizini de tetikledi." ifadelerini kullandı.
TÜRKİYE'NİN YENİ DÖNÜŞÜM AŞAMASI
Türkiye'nin yeni bir dönüşüm aşamasında olduğunu kaydeden Tekeli, "Bu dönüşümün bir ucunda, kentin yeni biçimi yer alırken diğer ucunda ise deprem kültürünü yaratmak için gerekli olan yapı ve sunum biçiminin geliştirilmesi bulunuyor. Bu bağlamda, ucuz ve depreme dayanıklı konutların nasıl yapılabileceği sorusu da gündemde." diye konuştu.