SPD Başkanı Yıldız: "Baraj doluluk oranları artış gösterdi ancak tehlike geçmiş değil"

Türkiye genelindeki baraj doluluk oranları geçen yıla göre sadece yüzde 3,5 oranında artış gösterdi. Devlet Su İşleri (DSİ) tarafından yapılan açıklamaya göre, geçen yıl yüzde 53,4 olan ortalama doluluk oranı bu yıl yüzde 57,2 seviyesine yükseldi.

ÖZEL HABER: AYBALA ALMİNA MELEK

Su Politikaları Derneği Başkanı Dursun Yıldız, DSİ verilerine göre, Türkiye'nin su raporunu anadolugazete.com.tr'ye değerlendirdi. Yıldız, ülke genelinde yıllık ortalama yağışın 574 milimetre olduğunu belirterek, "Bu yağış miktarına göre kişi başına düşen su miktarımız 1312 metreküp civarında. Bu yağış ülke genelinde 450 milyar metreküp su oluşturuyor. Bizim yıllık toplam su potansiyelimiz 112 milyar metreküptür." dedi.

Yıldız, Türkiye'de suyun depolanması için toplam kapasitesi 183 milyar metreküp olan baraj ve göletlerin yapıldığını ancak toplam kapasitenin 95 milyar metreküpünün aktif kullanılabilir su depolama kapasitesi olduğunu vurguladı. Barajlarda şu anda yaklaşık 54 milyar metreküp su bulunduğunu belirten Yıldız, DSİ'nin açıklamasına göre bugün itibarıyla barajlarda aktif olarak 53,8 milyar metreküp kullanılabilir su olduğunu söyledi. Geçen yıl bu miktarın 50,2 milyar metreküp civarında olduğunu ve geçen seneye göre yüzde 5 civarında daha fazla yağış alındığını kaydetti.

BARAJ DOLULUK ORANLARI

Yıldız, enerji barajlarının yüzde 61, sulama barajlarının yüzde 51 ve içme suyu barajlarının yüzde 50 oranında dolu olduğunu ifade etti. İstanbul'da baraj doluluk oranının yüzde 60, Ankara'da ise yüzde 36 seviyesinde olduğunu belirterek, "Bu iki büyük kentimizde yakın bir tehlike görünmüyor ancak İzmir’de Tahtalı Barajı'nın seviyesi yüzde 24 ile 2008 sonrası en düşük seviyesinde. İzmir’in içme ve kullanma suyunun yaklaşık yarısı bu barajdan sağlandığı için bu oran İzmir için tehlikeli bir durum." diye ekledi.

"SU’DA SEFERBERLİK DURUMU İÇİNDEYİZ"

Yıldız, Türkiye'nin su sıkıntısına giderek yaklaştığını ve iklim değişikliği etkilerini daha şiddetli ve sık yaşadığını vurgulayarak, su yönetimi ve su kullanımında daha planlı ve bilinçli olunması gerektiğini söyledi. Yıldız, "Son yıllarda ülkemizde art arda bölgesel kuraklık yaşayan havzalarda artış ortaya çıktı. Bu kuraklıkların devam etmesi tarımsal üretimde ve yeraltı sularımızda kalıcı sorunlar ortaya çıkaracak." dedi.

Türkiye'nin yarı kurak bir coğrafyada yer aldığını ve bölgesel kuraklıklar yaşadığını belirten Yıldız, "Kuraklıkları da aşırı yağışları da tüm ülke genelinden daha çok bölgesel olarak yaşıyoruz. Trakya, Marmara, İç Ege, Batı Akdeniz, Orta Anadolu ve Güneydoğu Anadolu’nun batısında son yıllarda art arda meteorolojik ve tarımsal kuraklıklar yaşandı. Bu su yılının başlangıcı olan 1 Ekim 2023'ten bu yana bu bölgelerimizde alansal yağışlar normalin yüzde 20-yüzde 40 oranında daha az gerçekleşmiştir." şeklinde konuştu.

KURAKLIK ETKİSİ BÖLGESEL OLARAK DETAYLI ELE ALINMALI!

Meteoroloji Genel Müdürlüğünün (MGM) meteorolojik kuraklık haritasında, Ekim 2023 ve Haziran 2024 arasındaki 9 aylık dönemde bu bölgelerin orta kurak, şiddetli, çok şiddetli kurak ve olağanüstü kurak olarak gösterildiğini belirten Yıldız, "Bu bölgelerdeki barajların doluluk oranları da Türkiye’deki ortalama doluluk oranlarının altında bulunmaktadır. Bu haritalar ve Su Politikaları Derneği olarak yaptığımız son 10 yıllık bölgesel kuraklık çalışmaları, Türkiye’nin belirli bölgelerinde yağışlardaki azalmanın ve meteorolojik ve hidrolojik kuraklıkların daha sık ve şiddetli olarak görülmeye başlandığını ortaya koymaktadır." dedi.

Yıldız, iklim değişikliği ve kuraklık etkilerinin genel değerlendirmelerin yanı sıra bölgesel olarak da detaylı bir şekilde ele alınmasının daha uygun olacağını belirtti.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Güncel Haberleri