ÖZEL HABER: SAMET EKER
Cumhuriyet'in Ankara’sı birçok eser bıraktı ama günümüze ulaşamayan pek çok eser oldu. Durum böyle olunca eserlerin korunması, onarımının yapılması ve bununla beraber toplumun bilinçlenmesi gerekiyor. Bu ve benzeri konuları Prof. Dr. Mehmet Tunçer, anadolugazete.com.tr’ye açıkladı.
“CUMHURİYET ESERLERİ KORUNAMADI”
Cumhuriyet'in 100. yılının çok önemli bir aşama ve dönüm noktası olduğunu dile getiren Çankaya Üniversitesi Mimarlık Fakültesi Şehir ve Bölge Planlama Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mehmet Tunçer, Ankara’nın Türkiye Cumhuriyet’inin başkent oluşu ile bütün kamu kurumları ile beraber inşa edildiğini belirtti.
Birinci ve ikinci mimarlık dönemi ile Cumhuriyet'in ilk yıllarında inşa edilen cumhuriyet eserlerinin tamamının korunamadığını ve günümüze ulaşamadığını sözlerine ekleyen Tunçer, şöyle dedi: “Bu korunmama nedenleri arasında işte rant olayı var. Kızılay binası korunamadı ve yerine rant tesisleri diye blok bir yapı yapıldı. Bankalar Caddesi’nde ki PTT binası yıkıldı yerine PTT binası yapıldı. Cumhuriyet dönemi eserlerinin de bu dönemde daha çok yıkıldığını görüyoruz. Biz bu yıkılmaları ‘Kaybolan Ankara’ kitabımızda çok detaylı inceledik.”
“HERKES KENDİSİNE DÜŞEN GÖREVİ YAPMALI”
Devlet kurumlarının yani belediyelerin, Kültür ve Turizm Bakanlığının ve Vakıflar Genel Müdürlüğünün, vakıf eserlerini korumakla yükümlü olduğunun altını çizen Prof. Dr. Tunçer, “Son 4 yıldır büyük emeklerle onarım ve koruma alanları yapan ABB Kültür ve Tabiat Varlıkları Daire Başkanı Bekir Ödemiş ve ekibi çok güzel ve önemli çalışmalar yapıyorlar.” şeklinde açıkladı.
“BEN ÜMİTSİZ DEĞİLİM”
Mehmet Tunçer, konuşmasını şu sözlerle tamamladı:
“Türkiye’de koruma bilinci yükseliyor. İlk Hacı Bayram ile ilgili koruma planını 40 yıl önce yaptık. Sonrasında Ulus ve Ankara Kalesi yarışmaları yaptık. O zaman kurulmasını istediğimiz birimler günümüzde kuruldu. Ben ümitsiz değilim. Çok eser kaybetmemize rağmen bundan sonra daha iyi olacak diye düşünüyorum. Gençler daha ilgili ve bilinçlenme, bilgilenme var.”