ÖZEL HABER: AYBALA ALMİNA MELEK
Tüm dünyada olduğu gibi Türk basını da teknolojik gelişmelerle birlikte yeni pratikler kazandı. Özellikle internetin gelişimiyle birlikte medyaya dahil olan yeni kavramlar, iş tanımları ve farklılaşan 'gazetecilik' noktaları literatürdeki araştırma başlıklarını da değiştirdi.
Türk basınındaki bu değişim rüzgarlarını ise Türkiye gazetesinin Ankara Temsilcisi, deneyimli isim Akif Bülbül, anadolugazete.com.tr'ye anlattı.
Bülbül, "Günümüz teknolojilerinde okuyucuya ulaşmak daha kolay. İnternetin gelişimiyle meslek daha da kolaylaştı. Türk basını çok büyük bir evrim geçirdi. Önceden imkanlar kısıtlıydı. Ancak bunlarla birlikte gazetecilik itibarı da kalmadı. Önceden basın, dördüncü kuvvetti. Yapılan haberler ses getirirdi, devleti harekete geçirirdi. Şimdi öyle bir şey yok." ifadelerini kullandı.
EVRİMLEŞEN TÜRK BASININDA NELER DEĞİŞTİ?
Teknolojik gelişimlerle birlikte özellikle 'şartların' değişime uğradığını belirten Bülbül, "80'lerin şartlarıyla bugünün şartları daha farklı. Dönüşümlerden biri de Türk basınının ikiye bölünmesi oldu. İktidar kimdeyse basın da ona göre yön almaya başladı. Eskiden Türk basınında gazete sahipleri iş adamı değildi. Birden fazla iş yapmıyordu. Günümüzde iş adamlarının hepsinin bir gazetesi, televizyonu var. İktidarlara karşı bir güç olarak çıktı. Bu da evrimleşmenin farklı bir noktası oldu." diye konuştu.
YAZILI BASIN, İNTERNETİN HIZINDA KAN KAYBEDİYOR
Gazetecilik pratiklerinin değişiminde internetin önemi üzerinde duran Bülbül, medyanın bu alanda ilerlediğini ancak yazılı basının sosyal medya karşısında her geçen gün güç kaybettiğini dile getirdi. Bülbül, "Gazete, eski konumundan çok çok geride kaldı. Gündem belirleyecek bir gücü yok. Önceden gazeteler gündem belirlerdi, onun üzerinden gidilirdi." diyerek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Dünya basını da bir arayış içerisinde. İnternet üzerinden vatandaş gazeteciliği diye bir sistem kurmaya çalışıyorlar. Türk basını da ağır ağır başladı. Büyük gazeteler zaten internet sitelerine hem teknolojik açıdan hem de muhabir, editör açısından takviye yapmaya devam ediyorlar. Gazetelere verilen önem gazete sahipleri açısından internete kaydı. Türk medyası kısır bir döngüde çevriliyor."
"OKUYUCU, GAZETE OKUMAMAKTA HAKLI MI?"
Gazetelerin günümüzde eski gücünün olmamasını ayrıca okuyucu gözünden değerlendiren Bülbül, "Gazeteler büyük kan kaybetti. Okuyucu, gazeteleri okumuyor artık. 1 milyonluk tirajlar artık bitti. En büyük gazete dediğiniz 200-250 bin basıyor. Peki, okuyucu gazete okumamakta haklı mı? Gazeteler artık birbirinin aynısı oldu. Kullanılan haberler neredeyse aynı. Okuyucu farklı bir şey arıyor. Özel haber dediğimiz, araştırmaya dayalı haberleri görmek istiyorlar. Ancak Türk basını için bu artık önemli değil. Medya, belli bir sisteme girdi. Okuyucu, fazla okumak da istemiyor. Göz gezdirmek istiyor sadece." diye konuştu.