Güleryüz, siber güvenliğin savunma sanayisinin ayrılmaz bir parçası olduğunu vurgulayarak, günümüzde teknolojiye artan bağımlılığın beraberinde yeni tehditler getirdiğine dikkat çekti. “Teknoloji işimizi kolaylaştırırken, aynı zamanda yeni tehditlerle de karşı karşıya kalmamıza neden oluyor. Bu nedenle sensörler ve haberleşme cihazları gibi her türlü sistemin siber güvenlik önlemlerinin yeterli düzeyde olması gerekiyor” ifadelerini kullandı.
STM, Türk Silahlı Kuvvetleri için siber savunma merkezleri kurmak ve emniyet için veri merkezleri geliştirmek gibi projelerde de aktif rol alıyor. Güleryüz, “Kamuoyunu bilgilendirme görevini de üstlenerek, siber güvenliğin önemini her platformda dile getiriyoruz. Siber güvenlik, günümüzde olduğu gibi gelecekte de giderek daha fazla önem kazanacak” şeklinde konuştu.
KAAN PROJESİNDE AKTİF KATKI
KAAN projesinin siber güvenliği konusunda STM'nin üstlendiği rolü vurgulayan Güleryüz, “Silah sistemleri ve platformlar giderek daha fazla elektronik sistemler ile donatılıyor. Bu nedenle, siber güvenlik önlemlerini projelerin en başından itibaren düşünmek ve uygulamak gerekiyor” dedi. STM’nin, TUSAŞ ile birlikte yürüttüğü çalışmaların, projenin tasarım aşamasından itibaren siber güvenlik gereksinimlerini göz önünde bulunduracak şekilde planlandığını belirtti.
Güleryüz, “Projemizin başından itibaren TUSAŞ ile koordineli çalışarak, bu konuda uzman diğer firmalarla birlikte aktif bir şekilde görev alıyoruz. Siber güvenliğin entegrasyonu, tasarım aşamasında yapılmadığı takdirde daha sonra düzeltmesi oldukça zor bir süreç olabilir” ifadelerini kullandı.
YERLİ VE MİLLİ ÇÖZÜMLERLE GELECEĞİ GÜVENCE ALTINA ALMA
STM, geliştirdiği çözümlerle Türkiye’nin siber güvenlik alanındaki bağımsızlığını artırmayı hedefliyor. Güleryüz, yerli ve milli çözümlerle siber güvenlik konusunda gerekli önlemlerin alınmasının önemine vurgu yaparak, “Siber güvenlik, hayatımızın her alanında önemli bir yere sahip. Bu nedenle temkinli olmamız ve siber güvenliğin hayatımızın bir parçası olduğunu unutmamamız gerekiyor” dedi.