HABER: GÜNSU ÖZMEN
Türk Psikolojik Danışma ve Rehberlik Derneğinin kuruluşunu özetleyen Yıldırım, “1989 yılında Psikolojik Danışma ve Rehberlik Derneği olarak Hacettepe Üniversitesinin 13 akademisyeniyle kurulmuştur. Akademik kökenli bir derneğiz ve 13 kişiyle kurulmuş bu derneğin, 35 yılda 14 bin asil üye 10 bin fahri üyesi bulunmaktadır." dedi.
1990 yılında Türk Psikolojik Danışma ve Rehberlik Dergisi adı altında bir akademik dergi çıkarmaya başlandığını hatırlatan Mesut Yıldırım, derginin 34 yıldır yayın hayatına devam ettiğini söyledi. Yıldırım, dergi ile ilgili olarak şunları kaydetti: "Dergi yılda şu an dört kez yayınlanıyor. Uluslararası dizinde de yayınlanıyor. 2021 yılından bu zamana kadar sadece İngilizce olarak yayınlanıyor.”
ÜNİVERSİTEDE DERS KİTABI OLARAK OKUTULUYOR
Derneğin çalışmaları ve alandaki akademisyenlerin sayısının artmasıyla birlikte dernek adıyla kitaplar yayınlanmaya başladığını aktaran Yıldırım, “Şu an ‘Afetler, Krizler, Travmalar ve Psikolojik İlk Yardım’ kitabımız, ‘Psiko-Eğitim’ setimiz var. Bunların hepsi bizim alan akademisyenlerimizin kitapları ve üniversitede hemen hemen çoğu ders kitabı olarak okutuluyor. Dernek bünyesinde 15 tane kitabımız var.” sözleriyle derneğin yayınlarını anlattı.
“TÜRKİYEDE BİR İLKİ GERÇEKLEŞTİRDİK”
“Psikolojik Danışman Etik Kodlar" adı altında 35 akademisyenle Türkiye'de bir ilki gerçekleştirdiklerini ifade eden Yıldırım, şöyle konuştu: "35 alan akademisyeninin bir araya gelmesiyle yayınlanan bu eser, Amerika'dan sonra dünyada ikincidir. Kitabın içerisinde mesleğin uygulama alanları var (kariyer, aile, bağımlılık, okul gibi). Çalışma alanlarının etik kodları yazılmıştır. Bu kitapta meslektaşlarımızın hangi etik kurallara uymaları gerektiği, hangi sınırlarda duracakları ve alan geçişleri sınırlılıkları konularında önemli bilgiler yer alıyor.”
"DERNEK ÇATI ÖRGÜTÜDÜR"
Derneğin bir çatı örgüt olduğu değerlendirmesini yapan Mesut Yıldırım, değerlendirmesini şöyle sürdürdü: "Türk Psikolojik Danışmanlık ve Rehberlik Derneği, birçok meslek kuruluşunun tersine çatı örgütüdür. Hal böyle olunca bütün paydaşlarını meslekte bir araya topluyor. Öğrencisinden saha çalışanına, kamudan özel sektöre kadar herkesi bir arada topluyor."
“İNSAN OLAN HER YERDE PSİKOLOJİK DANIŞMAN OLMALI”
"Psikolojik danışman hangi alanlarda çalışır?" sorusunu yanıtlayan Yıldırım, şunları kaydetti: “İnsana hizmet üreten her yerde psikolojik danışmanın olması gerektiğini düşünüyoruz. Milli Eğitim Bakanlığı ana istihdam alanımız. Şu an mezunlarımızın yaklaşık yüzde 70'i Milli Eğitim Bakanlığı bünyesinde, kamu ve özel sektörde Milli Eğitim Bakanlığına bağlı özel kuruluşlarda istihdam ediliyor. Bunların yanında Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığında iki farklı kadroda istihdam ediliyorlar. Adalet Bakanlığında pedagog kadrolarında istihdam ediliyor. Onun haricinde belediyelerde kadın danışma merkezi ya da aile danışman merkezleri bünyesinde eğitmen ve psikolojik danışman kadrosu adı altında istihdam ediliyorlar. Diyanet İşleri Başkanlığında il merkez teşkilat ile il ilçe müftülükleri bünyesinde istihdam ediliyorlar. Pansiyonlarda rehber öğretmen bulundurmak zorunlu kamuya da özel fark etmiyor. Türk Silahlı Kuvvetlerinde rehberlik danışma merkezlerinde istihdamları söz konusu. İnsanın doğumundan ölümüne her yerde biz varız, var olmalıyız, bunun için de çalışmalarımız devam ediyor.”
"100 ÖĞRENCİYE 1 PSİKOLOJİK DANIŞMAN" SÖZÜ NE DEMEK?
Eski Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer’in, durduk yere bu sözü vermediğini dile getiren Mesut Yıldırım, 6 yıldır bunun mücadelesini verdiklerini dile getirdi. Mahmut Özer'in "Her okula psikolojik danışman rehber öğretmeni atayacağız ve gerekli düzenlemeleri yapacağız, bu atamaya da öncelik vereceğiz." sözünü hatırlatan Yıldırım, “Biz bu tarz sözleri verdi demekle geçiştirmek istemiyoruz çünkü 6 yıldır bunun mücadelesini veriyoruz. Mahmut Özer durduk yere bu sözü vermedi. Derneğin öncülüğünde meslektaşlarımızın dernek etrafında toplanması ve hak arama mücadelesi ile bu aşamaya kadar getirdik.” dedi.
"ÖĞRENCİ SAYISI HİZMETE ERİŞİM İÇİN BELİRLEYİCİ OLMAMALI"
Atama sayılarının öğrenci sayısından bağımsız olarak belirlenmesi gerektiğini söyleyen Yıldırım, mevcut durumun Türkiye'nin gerçekliğiyle uyumsuz olduğunu ve ciddi sıkıntılara neden olduğunu vurguladı. Bu durumun adalet ilkesi ve eğitimde fırsat eşitliğine aykırı olduğunu dile getirdi. Öğrenci sayısının belirleyici olmaması gerektiğini ve her öğrencinin eşit hizmete erişim hakkı olduğunu savundu.
Türkiye’deki eğitim gören öğrencilerin farklı şartlarda hazırlandığını belirten Mesut Yıldırım, Milli Eğitim Bakanlığının temel görevlerinden birinin tüm öğrencilere eşit eğitim imkânı sunmak olduğunu hatırlattı. Bu nedenle, öğrencilerin eğitimdeki fırsat eşitliğinin sağlanması için adil bir sistem oluşturulması gerektiğini ifade etti.
Resmi taleplerinin her platformda ısrarla psikolojik danışman atamalarının yapılması gerektiğini belirten Yıldırım, bunun için gerekli görüşmelerin yapıldığını ve mahkeme yollarının da değerlendirildiğini aktardı. Bu düzenlemenin bir gün gerçekleşeceğine inandığını ifade eden Mesut Yıldırım, bu konuda popülist yaklaşımlar yerine sorumluluk sahibi bir tavır sergilediklerini vurguladı.
Psikolojik danışmanların alanlarındaki yetkinlikleri ve istihdam olanaklarını değerlendirirken, psikolojik danışmanlık ve ruh sağlığı alanlarında atıl kapasitenin olduğunu ve bu alanda farkındalık oluşturulması gerektiğini belirten Yıldırım, psikolojik danışmanların rol ve ünvanlarına sahip çıkılması gerektiğini ve bu sayede mesleğin toplumsal olarak daha iyi anlaşılacağını ifade etti.
Türk Psikolojik Danışma ve Rehberlik Derneği Başkanı Mesut Yıldırım, değerlendirmesini şu sözlerle sonlandırdı: “Buyurun hep beraber mücadele edelim. Hep beraber çalışalım. Bu kendi meslek grubum için de çağrıdır. Ruh sağlığı grupları için de çağrıdır. Tüm ruh sağlığı alanında çalışan diğer meslek gruplarının çatı örgütleri de buyurun. 'Herkes için hep beraber' sloganıyla hepimiz için çalışalım. Hem kendi meslektaşlarımız için hem 85 milyon vatandaşımız için çalışacağım.”