Ağustos ayındaki toplantıda beklentilerin oldukça üzerine çıkaracak 750 baz puanlık faiz artıran Merkez Bankası, politika faizini yüzde 25'e yükselterek güçlü bir 'sıkı para politikası' mesajı vermişti. 21 Eylül'de açıklanacak yeni karar öncesinde, Fed tarafından ilan edilecek faiz kararının da piyasaların geleceğine yön vereceği beklenirken, Merkez Bankası hem Resmi Gazete kararları hem de bankalara yolladığı talimatlar ile Kur Korumalı Mevduat hesaplarına yönelik yeni bir karar aldı.
ARTIK TL MEVDUATI OLARAK KABUL EDİLMEYECEK
21 Aralık 2021 tarihinde ani döviz artışlarını baskılamak için Kur Korumalı Mevduat uygulaması hayata geçirilirken, söz konusu uygulamadaki mevduatın dolar kuruna endekslemesine karşın, KKM, piyasalara 'liralaşma hamlesi' olarak sunuldu.
Geçtiğimiz aylarda ekonomi yönetiminin başına getirilen Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek ve TCMB Başkanlığına atanan Hafize Gaye Erkan'ın söz konusu KKM uygulamasını sonlandırmaya yönelik ilk hamlelerinin ardından TCMB, bankalara gönderdiği talimat ile artık Kur Korumalı Mevduat hesaplarının TL mevduatı olarak kabul edilmeyeceğini duyurdu.
Bu karar, gerçek kişiler için aylık yüzde 2 olarak belirlenen TL payı artış hedefinin yüzde 2.5'e yükseltilmesiyle birlikte bankaları zor durumda bırakırken, TL mevduat hedeflerini tutturamayan bankaların TCMB tarafından yüklü miktarlarda cezalandırılması tahmin ediliyor. Cezalardan kaçınmak için bankaların yapacağı ilk adım ise, KKM müşterilerini Türk lirasına geçişe ikna etmek olacak.
''İHRACATI DESTEKLEMEK İÇİN ATILAN BİR ADIM OLARAK OKUNABİLİR''
"Bankalar müşteriyi TL'ye geçişe nasıl ikna edecek?" sorusuna yanıt veren Ekonomist Serdar Pazı, "Kur korumalı mevduatın giderek daha da azalması yönünde düzenlemeler gelmeye devam ediyor. Zaten ilk planda da dövize endeksli olan bu mevduatın, TL olarak sayılmasına yönelik eleştiriler vardı. Tabii bankaların müşteriyi bu enflasyonist ortamda enflasyon beklentilerinin çok altında mevduat faizleriyle geçişe nasıl ikna edeceği sorusu da tam yanıt bulabilmiş değil. İhracat tarafında getirilen düzenleme ise, üretime yönelik olarak getirilen bir operasyonel rahatlık. Yani kredi tarafında atılan sıkılaştırıcı adımların toplam ekonomik aktivite üzerinde etkisini sınırlamak ve ihracatı desteklemek için atılan bir adım olarak okunabilir." ifadelerini kullandı.