ÖZEL HABER: AYBALA ALMİNA MELEK
Turizm gelirlerini artıran, tanıtım konusunda rakiplerini geride bırakan Türkiye, eşsiz doğası ve tarihi ile de dünyanın dikkatini çekiyor.
anadolugazete.com.tr Genel Yayın Yönetmeni Orhan Kemal Erkılıç’ı ağırlayan Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Dr. Batuhan Mumcu, sorularımızı yanıtladı.
*Cumhuriyet’in ikinci yüzyılında Türkiye’yi kültür-sanat ve turizm alanlarında nasıl görüyorsunuz?
Cumhuriyet'imizin 100. yılında her alanda kalkınma stratejisiyle Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın çizdiği 'Türkiye Yüzyılı' vizyonuyla ilerliyoruz. Bu çerçevede Bakanlık olarak mevcut çalışmalarımız ve hayata geçirmeyi planladığımız projelerle kültür-sanat ve turizm alanlarında ülkemizi çok daha iyi bir konuma taşımayı hedefliyoruz.
Kültür alanında hali hazırda Sayın Bakanımız Mehmet Nuri Ersoy’un büyük gayretleriyle çok başarılı işlere imza attık. Bildiğiniz gibi geçtiğimiz yıllarda, kültürel hafızamızda önemli bir yer tutan, İstanbul’un göz bebeği Atatürk Kültür Merkezini ve dünyanın en köklü sanat kurumlarından biri olan Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası’nın evi CSO Ada Ankara’yı ülkemizin kültür sanat hayatına kazandırdık. Bu kazanımlar, kültür sanat dünyamıza uluslararası düzeyde bir kalite getirdi. Bir sonraki hedefimiz ise ülkemizin kültür ve sanat kapasitesini geliştirerek Türkiye’nin bu alanlarda bir referans noktası haline gelmesini sağlamak. Kültür ve sanatın toplumun her kesimine yayılması ve daha ulaşılabilir olmasına yönelik çalışmaları da gündemimize aldık. Bu kapsamda; Bakanlığımız çatısı altındaki Devlet Tiyatroları Genel Müdürlüğü, Devlet Opera ve Balesi Genel Müdürlüğü, Güzel Sanatlar Genel Müdürlüğü ve Kültür Yolu Festivallerimizin koordine edildiği Araştırma ve Eğitim Genel Müdürlüğü ile birlikte sanat kurumlarımızın mevcut potansiyellerini geliştirmek ve bu potansiyeli etkin şekilde kullanabilmek için politikalar üretmeye odaklandık. Diğer yandan, ülkemizin uluslararası marka değerine katkıda bulunmak amacıyla düzenlediğimiz Türkiye Kültür Yolu Festivallerimiz bizim en gururlandığımız projelerimizden biri haline geldi. Bu yıl Cumhuriyetimizin 100. yılına ithaf ettiğimiz 100 günlük festival serimizi 11 şehirde başarıyla tamamladık. Festivallerin gerçekleştirildiği şehirlerde hem tanıtıma hem turizm hareketliliğinin bir sonucu olarak yerel ekonomiye katkısı bakımından çok olumlu sonuçlar elde ettik. Önümüzdeki yıllarda festivallerimizin kapsamını genişleterek yolumuza devam edeceğiz. Türk gastronomisinin zengin mirasını dünyaya tanıtmaktan tutun da kaybolmaya yüz tutmuş geleneksel sanatlarımızın desteklenmesine kadar pek çok önemli proje ile kültür sanat faaliyetlerimizi Cumhuriyet'imizin 100. yılına yakışır bir noktaya taşıyacağız.
TURİZM GELİRİ İLK 9 AYDA 42 MİLYAR DOLAR OLDU
Turizm alanında da hedeflerimizi yüksek tutuyoruz. Bu sektöre 30 yıl emek veren, sektörün içinden gelen, alanında yetkin bir Bakanımız var. Kendisinin liderliğinde hedef odaklı yoğun çalışmalarımızın karşılığını alıyoruz. Bu yıl gerçekten bizi memnun eden bir tablo var. Turizm gelirimiz ocak-eylül döneminde 42 milyar dolar oldu. Hem turist sayımız hem turist başına düşen harcama miktarı hem de geceleme sayısında ciddi artış var. Yenilikçi politikalarımızla ülkemizi turizmde yıldız konuma getirmeyi amaçlıyoruz.
"HER AÇIDAN ŞANSLI BİR ÜLKEYİZ"
*Türkiye turizmdeki başarısı ile örnek bir ülke oldu. Ülkenin bu potansiyelini artırmak mümkün mü?
2023'te Türkiye'ye gelen turist sayısında rekor artış yaşandı. Bu rakamları elde etmemizde, Sayın Bakanımız Mehmet Nuri Ersoy’un girişimleriyle 2019’da kurduğumuz Türkiye Turizm Tanıtım ve Geliştirme Ajansı’nın (TGA) büyük katkısı var. Ülkemizi dünyada en yoğun tanıtım yapan ülke konumuna getirdik. 200 farklı pazarda tanıtım yapıyoruz. Bu faaliyetlerimizin karşılığını da alıyoruz. Tarihimizle, kültürümüzle, doğal zenginliklerimizle turizm açısından çok avantajlı bir ülkeyiz. Ancak bu potansiyeli etkin şekilde kullanabilmek için cesur ve somut adımlar atmak gerekiyor. Bakanımızın sektördeki tecrübesi neticesinde bu noktada kısa zamanda ciddi mesafe kaydettik. Hedeflerimizi büyütme odaklı politikalarla ilerliyoruz.
TÜRK SİNEMASININ REKABET GÜCÜ ARTACAK
*Türk sinemasının dünyada tanınması için Amerika’da bazı etkinliklere katıldınız ve film stüdyolarını gezdiniz. Dünyanın her yanında Türk dizileri büyük ilgi görüyor. Türk sineması da benzer bir ilgiye ve gelire ulaşabilir mi?
Yurt dışında düzenlenen etkinlikler ve festivaller, Türk sinemasının ve dizilerinin uluslararası alanda daha fazla bilinirlik kazanmasına ve Türk kültürünün daha geniş bir kitleye ulaşmasına önemli bir katkı sağladığı için bu tür organizasyonları değerli buluyorum. Mümkün olduğu kadarıyla da bizzat katılım sağlayarak destek vermeye çalışıyorum. Bu organizasyonlar, sektördeki son trendlerin takibi ve sektörel iş birlikleri için benzersiz bir fırsat sunduğu için etkinliklerin sürekliliğinin sağlanmasına ve bu etkinliklerin markalaşmasına destek veriyoruz. Dünya genelinde 173 ülkeye ihraç edilen ve yaklaşık 750 milyon izleyici tarafından ilgiyle takip edilen dizi filmlerimiz ülkemiz adına önemli bir kültürel diplomasi aracı haline gelmiş durumda. Son yirmi yılda dünyanın en prestijli sinema festivallerinde kazanılan başarıların yanı sıra sektöre aktarılan devlet desteklerinin de katkısıyla film üretiminde elde edilen ivme memnuniyet verici. Bakanlık olarak, sinema sektöründeki bu gelişimi sürdürülebilir hale getirilerek Türk sinema endüstrisinin dünyadaki rekabet gücünü artırmayı hedefliyoruz.
SÜRPRİZ PROJELER GELİYOR…
*Dünyanın en önemli film stüdyolarını gezdiniz. Türkiye konumu ve ulaşım kolaylığı ile bu alanda benzersiz bir şansa sahip olabilir mi? Örnek film stüdyoları mümkün mü?
Ülkemiz, muazzam doğal güzellikleri ve tarihi zenginlikleriyle zaten doğal bir film platosu durumunda. Asya ve Avrupa’nın kesişim noktasındaki benzersiz konumumuz, kültürel mozaiğimiz Türkiye’yi uluslararası film endüstrisi için çekici bir destinasyon haline getirme noktasındaki avantajlarımız. Anadolu’nun zengin geçmişi, film yapımcılarına tarihi ve kültürel bağlamda da zengin içerikler sunuyor. Bu potansiyeli değerlendirmek için film endüstrisine yönelik çalışmalarımıza ağırlık veriyoruz. Yurt dışındaki festival ve etkinliklerde gerçekleştirdiğimiz önemli temaslarımız bu çalışmaların bir parçası. Sektörel iş birliklerine yönelik girişimlerimiz neticesinde önümüzdeki günlerde ülkemizde sürpriz projeler göreceğiz.
TUR ROTALARINA DAHİL EDİLEBİLİR
*Ankara turizm alanında önemli değerlere sahip. Gordion Antik Kenti ve Arslanhane Camii de UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne girdi. Başkent yeni yüzyılda turizm konusunda daha şanslı olabilir mi? Ve bu tarihi alanlar için Bakanlığın bir planlaması var mı?
UNESCO nezdinde gerçekleştirdiğimiz somut olmayan kültürel miras çalışmalarımıza hız verdik. Ülkemizin yaşayan kültür mirasına ilişkin farkındalığı ulusal ve uluslararası düzeyde hissedilir derecede arttırmak, ülkemizin turizmine, tanıtımına ve kültür diplomasisi ile ekonomisine önemli katkılar sağlamayı hedefliyoruz. Bu bağlamda, Başkentimizin adının dünya kültür mirası varlıklarıyla da duyulması uluslararası bilinirliğine önemli katkı sağlayacaktır. Gordion özelinde, alana ziyaretçi ulaşım altyapısının güçlendirilmesi, uygun kültürel ve sportif faaliyet olanaklarının yaratılması, konaklamaya yönelik peyzaja ve kırsal yerleşime uyumlu olanakların geliştirilmesi gibi konular projelendirme aşamasında. Arslanhane Camisi’nin de bölgedeki diğer doğal ve kültürel miras alanları ile birlikte değerlendirilerek mevcut tur rotalarına dâhil edilmesini planlıyoruz.