Fırat Nehri, geçtiği bölgelerde, özellikle Türkiye'deki Erzincan, Tunceli, Elazığ, Malatya, Diyarbakır, Adıyaman, Gaziantep ve Şanlıurfa illerinde, yüksek dağlardan başlayarak ovadan vadilere kadar uzanan birçok verimli toprak alanını sulayarak insanların suya olan ihtiyacını karşılıyor.
Nehir, tarih boyunca insanların yerleşim alanı olarak tercih ettiği 'su kenarı' bölgelerini oluşturarak bu bölgelerin canlanmasına katkıda bulundu.
ÜZERİNDE ÇOK SAYIDA BARAJ YER ALIYOR
Cumhuriyet tarihinin en büyük projesi olan Güneydoğu Anadolu Projesi (GAP) sayesinde Fırat Nehri, özellikle Güneydoğu Anadolu Bölgesi'ndeki illere önemli katkılar sunuyor. Şanlıurfa, Gaziantep ve Adıyaman illerinin sınırlarını belirleyen Fırat Nehri üzerinde Atatürk, Keban, Karakaya, Birecik ve Karkamış barajları yer alıyor. Ortadoğu'nun en uzun akarsuyu olan Fırat, GAP projesinin sağladığı imkanlarla bu bölgelerde maddi ve manevi gelişmeleri desteklemekte birlikte sosyal-kültürel etkiler yaratıyor. Fırat Nehri, bölgedeki çocuklara isim olarak da yansıyor, özellikle erkek çocuklara 'Fırat', kız çocuklara ise bölgenin diğer nehri olan 'Dicle' ismi veriliyor. Ayrıca, bu nehir türküler, romanlar ve şiirlerde de sıkça konu ediliyor. Şanlıurfa'dan başlayarak Suriye'ye geçen Fırat Nehri, Irak'ta Dicle Nehri ile birleşerek Basra Körfezi'ne dökülüyor.
Fırat Nehri, Ortadoğu'nun en uzun ve geniş havzasına sahip akarsuyu olup, toplam uzunluğu 2,800 kilometreyi buluyor. Bu nehir, yaklaşık olarak 15 ili beslemekte olup, bunlardan 8'i Türkiye'de, 3'ü Suriye'de ve 4'ü Irak'ta yer alıyor.