Arpaçay Nehri'nin geçtiği vadide konumlanan ve tarih boyunca birçok medeniyete ev sahipliği yapan Ani, 16 Ağustos 1064'te Selçuklu Sultanı Alparslan tarafından fethedilmişti. 884-1045 yılları arasında Bagratlılar, 1045-1064 yılları arasında ise Bizanslıların egemenliğinde olan Ani, zamanla farklı kültürlerin izlerini taşıyan önemli bir merkez haline geldi.
48 GÜNLÜK KAZI ÇALIŞMASI TAMAMLANDI
Yaklaşık 100 hektarlık alana yayılan Ani Ören Yeri'nde, geçmişte Hristiyan ve Müslüman topluluklar bir arada yaşamıştı. Kültür ve Turizm Bakanlığı ile Kafkas Üniversitesi (KAÜ) iş birliğiyle Ani'de sürdürülen kazı çalışmaları 8 farklı noktada devam ediyor. İlk kaya mescit olduğu değerlendirilen mağarada ise 48 günlük kazı çalışmaları tamamlandı.
Giriş merdiveninin yapıldığı mağara, Kur'an-ı Kerim tilaveti ve kurdele kesiminin ardından turizme kazandırıldı. Kars Valisi Ziya Polat, açılışta yaptığı konuşmada Ani Ören Yeri'nin dünya tarihi için büyük önem taşıdığını belirtti.
''TÜRKLERİN ANADOLU'DAKİ İLK MESCİDİ''
Vali Polat, Ani'nin yüz binlerce ziyaretçiyi ağırlayan bir şehir olduğunu vurgulayarak, "Ani, ilklerin şehri, Sultan Alparslan Han'ın ilk fethettiği topraklar, ilk Türk şehri, ilk Türk mezarlığı, ilk suda doğumun yapıldığı yer. Türklerin Anadolu'daki ilk mescidini turizme ve tarihimize kazandırmak için büyük emek harcandı. Burası gelecekte ayrı bir rota olacak." dedi.
KAÜ Öğretim Üyesi ve Ani Ören Yeri Kazı Başkanı Doç. Dr. Muhammet Arslan ise Ani Ören Yeri'nin Orta Çağ'ın aydınlık yüzü olduğunu belirtti. Dr. Arslan, "Ani, sadece Orta Çağ'ın değil, İlk Çağların da aydınlık yüzü olmuştur. Kalkolitik çağlardan itibaren yerleşime sahne olan Ani, 5 bin yıllık bir tarih barındırıyor." diye konuştu.
Arslan, mağaranın Ani'nin İlk Çağ'larına tanıklık ettiğini ifade ederek, "Bu mağarada 8 mekan mevcut. Bir bölümü Bagratlılar döneminde şapele dönüştürülmüş ve 1064 yılındaki Selçuklu fethiyle birlikte mescide dönüştürülmüş. Anadolu'da Türklerin inşa ettiği ilk mescitle karşı karşıyayız." dedi.