8 Kasım, Dünya Şehircilik Günü olarak tüm dünyada kutlanırken, bu yılın teması "Sürdürülebilir ve Yaşanabilir Kentler" oldu. Şehirleşmenin hızla arttığı günümüzde, kentlerin geleceğini şekillendirecek politikaların, tasarımların ve uygulamaların önemi bir kez daha vurgulanıyor.
Dünya Şehircilik Günü, şehirlerin sürdürülebilirlik, çevre dostu uygulamalar ve yaşam kalitesini artıran planlamalarla daha yaşanabilir hale getirilmesi gerektiğine dikkat çekiyor.
YENİ BİR DÖNEM BAŞLIYOR
Dünya genelindeki büyük şehirlerde nüfus artışı ve hızla büyüyen kentleşme, altyapı ve yaşam kalitesi gibi temel sorunları beraberinde getiriyor. Bu bağlamda, 8 Kasım Dünya Şehircilik Günü, şehirlerin sürdürülebilir gelişimine katkı sağlamak amacıyla tasarımcılar, şehir planlamacıları ve kamu yetkilileri arasında farkındalık oluşturmak için önemli bir fırsat sunuyor.
Birçok uzman, şehircilik uygulamalarının çevresel etkilerini en aza indirmeye yönelik stratejiler geliştirilmesi gerektiğini belirtiyor. Sürdürülebilir şehirler, enerjiyi verimli kullanan, doğal kaynakları koruyan, yeşil alanları artıran ve toplumsal eşitliği gözeten yapılarla inşa ediliyor. Uzmanlar, sağlıklı bir çevre oluşturmanın yalnızca ekolojik dengeyi korumakla kalmayıp, aynı zamanda şehir sakinlerinin yaşam kalitesini de iyileştireceğine dikkat çekiyor.
"YAŞANABİLİR ŞEHİRLER, İNSAN ODAKLI PLANLAMAYLA GERÇEKLEŞİR"
Bu yılki Dünya Şehircilik Günü’nde, şehirlerin sadece beton yığınları değil, insan odaklı, toplumsal eşitliği gözeten, erişilebilir ve sağlıklı yaşam alanları olması gerektiği vurgulandı. Şehir planlamasında halkın katılımının artırılması, toplumsal ihtiyaçlara yönelik projelerin hayata geçirilmesi gerektiği ifade ediliyor.
Birleşmiş Milletler Habitat Programı'nın (UN-Habitat) 2023 raporunda da, şehirlerde artan nüfusun, yaşanabilir ve sürdürülebilir bir kentleşme için daha fazla yatırım yapılması gerektiğini ortaya koydu. Konuyla ilgili açıklamalarda bulunan şehircilik uzmanı, "Kentler, yalnızca işlevsel olmamalıdır. Aynı zamanda, insan sağlığını ve yaşam kalitesini artıracak şekilde tasarlanmalı. Şehirlerdeki yeşil alanlar, erişilebilir ulaşım imkanları ve çevre dostu binalar, yaşam kalitesinin yükselmesine büyük katkı sağlıyor" dedi.
TEMİZ ENERJİ!
Uzmanlar, toplu taşıma sistemlerinin güçlendirilmesi, bisiklet yolları gibi alternatif ulaşım modellerinin yaygınlaştırılması gerektiğini belirtiyor. Uzmanlar, şehirlerdeki binaların enerji verimliliği artırılarak karbon ayak izinin azaltılmasının önemine de vurgu yapıyor.
Bu doğrultuda, birçok şehirde "yeşil bina" uygulamaları ve yenilenebilir enerji projeleri hayata geçirilmeye başlanırken, şehirlerin daha fazla park ve rekreasyon alanı oluşturma çabaları da arttı. Dünya Şehircilik Günü, bu tür projelere daha fazla odaklanılması gerektiğini hatırlatan bir fırsat olarak değerlendiriliyor.
ŞEHİRLERİMİZİ NASIL ŞEKİLLENDİRİYORUZ?
Günümüzde hızla artan şehirleşme, doğayı ve doğal kaynakları tehdit ederken, toplumsal yapıyı da dönüştürüyor. Uzmanlar, bu dönüşümün insan, çevre ve doğa dostu bir şekilde yapılmasının gerekliliğine dikkat çekiyor. Şehircilik ve planlama alanında atılacak adımlar, gelecek nesillerin daha sağlıklı, daha güvenli ve daha adil şehirlerde yaşamalarına olanak sağlayacak.
8 Kasım Dünya Şehircilik Günü, kentlerin daha sürdürülebilir ve yaşanabilir hale gelmesi için gerekli bilinç ve politikaların güçlendirilmesi adına tüm dünyada bir araya gelme çağrısı yapıyor. Geleceğin şehirlerini bugünden planlamak, sadece bugünkü sakinler için değil, tüm gezegen için kritik bir sorumluluk taşıyor.