Çete üyeleri arasında geçen telefon konuşmalarının tape kayıtları ise yürekleri sızlattı. Bebek ölümleri sırasında yapılan şakalar ve kayıtsızlık, infial yaratacak türden.
BEBEK ÖLÜMLERİ ÜZERİNE YAPILAN KAHKAHALAR
1399 sayfalık iddianamede yer alan telefon kayıtları, şüphelilerin bebeklerin ölümleriyle ilgili alaycı tavırlarını ve bazı durumlarda kahkahalar attıklarını gözler önüne serdi. Bebek ölümlerine neden oldukları iddia edilen sağlık çalışanları, bir bebek ölümünü değerlendirirken, "Hayvan gibi ağlıyordu, tamam rengi kötüydü ama," diyerek acımasızca konuşurken, başka bir kayıtta ise, "Hahhaha, neyse fişi çekeceğim," ifadeleri yer aldı. Bu konuşmalar, bebeklerin hayatlarının nasıl göz ardı edildiğini çarpıcı bir şekilde ortaya koydu.
SAVUNMALAR İÇİN HAZIRLANAN YALANLAR
İddianamede yer alan konuşmalarda, bebeklerin ölümüyle ilgili sahte belgeler hazırlanması gerektiği de açıkça ifade ediliyor. Şüphelilerden birinin, "Dosyada kötüleşip entübe olmuş gibi göstereyim," demesi, olayların kasıtlı olarak örtbas edildiğine dair güçlü deliller sunuyor. Yine bir diğer konuşmada, "Kötüleşti, entübe ettik, kalbi düştü" gibi ifadelerin kullanılmasının talimatı veriliyor. Bebeklerin ölüm sebeplerinin çarpıtılması ve raporlarda oynama yapılması, sağlık sistemindeki büyük bir çürümüşlüğe işaret ediyor.
"BIRAK BEBEK ÖLSÜN" SÖZÜ KAN DONDURDU
İddianameye göre, bir bebek hastaya müdahale edilmediği anlarda yapılan bir konuşma ise soruşturmanın en çarpıcı noktalarından biri oldu. Bir şüphelinin, "Güneyden bize ne? Bırak bebek ölsün ki rahat şikayet edelim..." demesi, çetenin soğukkanlılıkla bebek ölümlerine seyirci kaldığını ve bu ölümleri kendi çıkarları doğrultusunda kullanmayı planladığını ortaya çıkardı.
SAVCILIK: ÖRGÜTLÜ SUÇ İŞLEMEKTEN YARGILANACAKLAR
Soruşturmayı yürüten Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı, iddianamede çete üyelerinin örgütlü suç işlemekten yargılanacağını belirtti. Telefon kayıtlarına göre, çetenin lideri olduğu iddia edilen Fırat Sarı'nın birçok dosyada sahte tedaviler yapıldığı ve sağlık sistemini kötüye kullandığı tespit edildi. Şüpheliler, bu süreçte telefonlarının dinleniyor olabileceğinden endişe ettiklerini dile getirirken, sağlık alanında yıllardır süregelen sistematik bir suistimalin parçası olduklarını kabul etti.
VİCDANLARDA DERİN YARALAR AÇAN SORUŞTURMA
Bu soruşturmanın ortaya çıkardığı korkunç detaylar, kamu vicdanını derinden yaraladı. Özellikle bebek ölümleri karşısında gösterilen kayıtsızlık ve yapılan espriler, toplumun her kesiminde büyük bir infial yarattı. Sağlık çalışanlarının bu tür ciddi suçlara karışmış olması, sağlık sektörüne olan güveni de sarsmış durumda.
Yenidoğan Çetesi’ne yönelik soruşturma genişletilerek sürerken, bebek ölümleriyle ilgili daha fazla delil toplanmaya devam ediyor. Kamuoyu, adaletin en kısa sürede tecelli etmesini beklerken, bebeklerin hayatını kaybetmesine sebep olanların ağır şekilde cezalandırılacağına dair güçlü bir beklenti var.