Her gün yeni bir başlık gündeme düşüyor. Anayasa değişiklikleri, terörist başının Meclis’e davet edilmesi, TUSAŞ’a yönelik terör saldırısı, sağlık skandalı Yenidoğan Çetesi… Derken bir de Esenyurt Belediye Başkanı'nın görevden alınması. Bu baş döndürücü gelişmeler arasında gözden kaçırılan temel bir gerçek var: Asıl gündemimiz, milletimizin geçim derdi!
EKONOMİK KRİZ: ALT VE ORTA GELİRLİLER İÇİN ZORLU BİR MÜCADELE
Bugün emekli, memur, işçi, çiftçi, esnaf; dar gelirli ve orta gelirli herkesin belini büken derin bir ekonomik krizle karşı karşıyayız. Artık dört kişilik bir ailenin yoksulluk sınırı 40 bin TL’nin üstünde, açlık sınırı ise 15 bin TL’yi geçmiş durumda. Gün geçtikçe daha da zorlaşan hayat şartları, vatandaşın omzunda ağır bir yük.
Markete, pazara gidildiğinde rakamlar cep yakıyor; bir asgari ücretli, emekli veya dar gelirli vatandaş temel ihtiyaçlarını bile karşılamakta zorlanıyor. TÜİK’in verileri, resmi enflasyon oranları açıklanıyor ama sokaktaki gerçek, ne yazık ki çok daha farklı.
GÖRÜNÜŞTE HER ŞEY TOZPEMBE, OYSA VATANDAŞ ZOR DURUMDA
Dışarıdan bakınca sanki her şey tozpembe; oysa vatandaş, evine ekmek götürmekte ve karnını doyurmakta zorlanıyor. Market fiyatlarının arttığını, en temel gıda maddelerinde bile yükselişin durmadığını görmeyen kalmadı ama mutfaktaki yangını söndürecek bir çözüm de ortada yok.
Emeklilerimiz maaşlarını yetiştiremiyor, gençler işsizlikle boğuşuyor, küçük esnaf ise bir bir kepenk kapatıyor. İktidardakiler başka şeylerle meşgulken, asıl mücadele yaşam mücadelesi veren halkta. Bu karmaşık gündemde, ekonomik kriz hariç her konu konuşuluyor.
GÜNDEMİ DEĞİŞTİRMEK ÇÖZÜM DEĞİL
Sonuç olarak, bu gündem yoğunluğunun ardında, Türkiye'nin en temel sorununa, yani vatandaşın geçim derdine odaklanmak gerekiyor. Başka yöne çekilen gündem başlıkları, ekonomideki çıkmazı ve halkın çığlığını örtbas etmeye yetmiyor. Bu mesele, gündem değiştirerek geçiştirilecek gibi değil; çünkü burada asıl mesele, halkın gerçek sorunu: ekonomik kriz.