New York Türkevi'ndeki kabul salonunda yapıldı ve Türkiye Cumhuriyeti Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Gökhan Yazgı, New York Başkonsolosu Büyükelçi Muhittin Ahmet Hazal, ABD İç Güvenlik Bakanlığı ve Manhattan Bölge Savcılığı yetkililerinin yanı sıra THY New York Müdürü Emre İsmailoğlu ile Türk ve Amerikalı basın mensuplarının katılımıyla gerçekleştirildi.
TARİHİ ESERLERİN İADESİ VE ÖNE ÇIKANLAR
Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Yazgı, konuşmasında, iade edilen eserler arasında dünya arkeoloji literatüründe önemli bir yere sahip olan Burdur'un Gölhisar ilçesindeki Boubon Antik Kenti kökenli bir bronz heykel ve iki bronz heykel başının bulunduğunu belirtti. Yazgı, iade sürecinde emeği geçen Manhattan Bölge Savcılığı'na ve diğer Türk kurumlarına teşekkür ederek, kültürel mirasın geri kazandırılmasının insanlığın evrensel kültürüne sunduğu katkıyı vurguladı.
Yazgı, iade edilen eserler arasında ilk kez gün yüzüne çıkan "giyimli bronz kadın heykelinin" önemine de dikkat çekti ve Amerikalı görevliler ile THY yetkililerine verdiği destekten dolayı teşekkür etti.
MANHATTAN BÖLGE SAVCILIĞI VE TÜRKİYE'NİN İŞ BİRLİĞİ
Manhattan Bölge Savcılığı Eski Eserler Kaçakçılığı Birimi Şefi Matthew Bogdanos, tarihi eserlerin ortak bir kültürel mirası temsil ettiğini ve bu eserlerin ait oldukları yerlere iade edilmesinin önemini vurguladı. Bogdanos, yıllar boyunca bazı koleksiyoncuların kanunları hiçe sayarak eserleri kaçırdığını belirterek, bundan sonra da kaçırılan eserlerin geri getirilmesi için çalışmalarını sürdüreceğini ifade etti.
40 YILLIK SÜRECİN SONUÇLARI
Türk ve ABD yetkilileri arasında yapılan işbirliği sonucunda, Anadolu'ya ait 14 kültür varlığı Türkiye'ye geri kazandırıldı. Eserler arasında Burdur Gölhisar ilçesindeki Boubon Antik Kenti kökenli bir bronz heykel ve iki bronz heykel başı dikkat çekiyor. Özellikle "bronz genç erkek başı" olarak bilinen eser için yaklaşık 40 yıl süren bilimsel çalışmalar ve analizler yapıldı. Ayrıca, Boubon Antik Kenti'nden kaçak olarak çıkarılmış diğer eserler, Osmanlı dönemine ait hançerler, Bizans dönemi sikkeleri, pişmiş toprak kaplar ve bir mücevher kutusu parçası da iade edildi.
TARİHİ ESERLERİN KÜLTÜREL ÖNEMİ
New York'taki törende, eserlerin sadece Türkiye'nin değil, tüm insanlığın ortak kültürel mirası olduğunu vurgulayan Başkonsolos Muhittin Ahmet Hazal, sergilenecek müzelerde herkesin bu eserleri görebileceğini belirtti. Hazal, iade sürecinde destek veren tüm yetkililere teşekkür etti.
Bu iade süreci, kültürel mirasın korunması ve eser kaçakçılığıyla mücadele konusundaki kararlılığın bir göstergesi olarak değerlendiriliyor.