Av. Ecem Saraç: "Çocuk cinayetleri sosyolojik ve hukuksal bir problemdir"

Türkiye'yi derinden etkileyen 8 yaşındaki Narin Güran cinayetinin ardından Av. Ecem Saraç, olayın çocuk koruma sistemindeki hukuki ve sosyolojik eksiklikleri anlattı. Saraç, mevcut yasaların uygulanmasında ve çocuk haklarının korunmasında ciddi sorunlar yaşandığını belirterek, çocukların korunması için etkili uygulama ve reformlara ihtiyaç duyulduğunu vurguladı.

ÖZEL HABER: GAMZE ERDOĞAN

Diyarbakır'da 19 gün boyunca aranan ve 8 Eylül'de cansız bedeni bulunan 8 yaşındaki Narin Güran cinayeti, kamuoyunda geniş yankı buldu. Bu olayın ardından çocukların korunması konusundaki eksiklikler ise tekrar gündeme geldi. Avukat Ecem Saraç, bu trajik olayın ardından çocukların korunması ve ilgili hukuki düzenlemelerin yetersizliğine anadolugazete.com.tr'de dikkat çekti.

"CİNAYETİN HEM HUKUKSAL HEM SOSYOLOJİK BOYUTU VAR"

Avukat Ecem Saraç, Narin Güran cinayetinin hem sosyolojik hem de hukuksal bir sorun olduğunu belirterek, çocuk haklarının korunması konusundaki eksiklikleri vurguladı. Türkiye'nin 1995 yılında taraf olduğu Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi, çocukların korunması için evrensel standartları belirliyor. Saraç’a göre, bu sözleşmenin ülkemizdeki uygulanmasında ciddi sorunlar mevcut.

Saraç, "Ülkemizde çocuk haklarının geliştirilmesi ve çocuğun korunması hususunda atılan adımlar maalesef tatmin edici değil. Çocuk Hakları Sözleşmesi'ne taraf olmamıza rağmen, bu sözleşmenin ülkemizde etkin bir şekilde uygulanmadığı açık. Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu, bu konuda koordinatör bir rol üstlenmiş olsa da, çocukların korunması noktasında yetersizlikler gözlemleniyor." dedi.

AİLEDE YAŞANAN DİĞER ÖLÜMLERİN NEDENİ NE?

Narin Güran olayında dikkat çeken diğer bir nokta ise ailenin yaşadığı önceki kayıplar. Saraç, Narin’in 17 yaşındaki kuzeninin intihar ettiğini, ablasının ise 7 yaşındayken hayatını kaybettiğini belirterek, bu durumların çocukların korunamamasının somut örnekleri olduğunu ifade etti.

Ülkede çocukların karşılaştığı diğer problemler de endişe verici. Çocukların cinsel istismara uğraması, eğitim yerine kuran kurslarına gönderilmeleri, sokakta dilendirilmeleri ve uygunsuz işlerde çalıştırılmaları gibi sorunlar, toplumun çocukları korumadaki yetersizliğini gözler önüne seriyor. Saraç, "6284 Sayılı Yasa gibi düzenlemeler mevcut olsa da, uygulamada ciddi problemler var. Kanunların varlığı tek başına yeterli değil; etkili bir uygulama ve denetim gerekmektedir." şeklinde konuştu.

Türk Ceza Kanunu'na göre, kasten adam öldürmenin cezası müebbet hapis cezasıdır ve çocuklara karşı işlenen cinayetlerde ceza, ağırlaştırılmış müebbet hapistir. Saraç, "Mevcut kanunların eksiksiz uygulanması ve adaletin yerini bulması, toplumda caydırıcılık sağlayabilir." dedi.

İSTANBUL SÖZLEŞMESİ KENDİNİ YENİDEN HATIRLATTI

Saraç, toplumda şiddetin artmasının, hem hukuki hem de sosyolojik bir problem olduğunu vurguladı. Suç işleyenlerin cezadan kaçabilecekleri düşüncesinin, şiddet olaylarını teşvik ettiğini belirterek, "Kadınlar ve çocuklar ülkede dezavantajlı konumda ve suç işleyenlerin ceza konusunda bir çekincesi bulunmuyor. Bizler İstanbul Sözleşmesi'ni nasıl daha iyi uygulanabilir hâle getirebiliriz diye düşünmemiz gerekirken, çocuğu ve aileyi koruyan İstanbul Sözleşmesi'ni kaldırdık. Bu da ayrı bir ihmaldir." diye konuştu.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Gündem Haberleri