Ardından AK Parti Karabük İl Başkanlığını ziyaret eden Tunç, burada yaptığı konuşmada, AK Parti'nin 17 kez seçim başarısı yaşadığını söyledi.
Tunç, AK Parti'nin "Türkiye Yüzyılı"nı milletle birlikte başlattığını belirterek "21 yılda çok önemli başarılara imza attı. Bu başarılar sayesinde milletimiz önüne konulan her sandıkta 'Recep Tayyip Erdoğan', 'AK Parti', 'Cumhur İttifakı' dedi ve 'Yola devam' dedi. Önümüze konulan her türlü engeli de aşma noktasında milletimiz hep yardımcı oldu" diye konuştu.
Muhalefetin de bunun karşısında hep çaresiz kaldığını dile getiren Bakan Tunç, "Burada muhalefete alan kalmadı çünkü Türkiye'nin 81 ili yatırımlarla donatıldı. Savunma sanayinde yüzde 80 yerlilik oranına ulaştık. Enerjide bağımsızlığımızı nükleer santrallerle ilan ediyoruz. Doğal gaz keşfimiz Karadeniz'de." ifadelerini kullandı.
"TERÖRİSTLERDEN TEMİZLEDİĞİMİZ DAĞLARDA ARTIK PETROL FIŞKIRIYOR"
Tunç, Filyos bölgesinin doğal gazın merkezi haline geldiğine işaret ederek şöyle devam etti:
"Yine Gabar'da teröristlerden temizlediğimiz dağlarda artık petrol fışkırıyor. Yıllardır oralarda petrol yok muydu? Ama arattırmıyorlardı. Aranan bölgelerde de üzerini betonlayıp kapatıyorlardı. Enerji, bir ülke için kalkınmanın en önemli anahtarı. Hem nükleer santral hem doğal gaz hem petrol. Akdeniz'de keşif için Abdülhamit Han gemisi çalışmalarını sürdürüyor. Doğal gazda da inşallah Karadeniz'de yeni sahalarla beraber Türkiye'nin enerji bağımsızlığı noktasındaki çalışmalar devam ediyor."
"YARGI BAĞIMSIZLIĞI VE TARAFSIZLIĞI ANLAMINDA GELDİĞİMİZ MESAFEYİ HİÇ KÜÇÜMSEMEMEK LAZIM"
İstikrarlı kalkınma hamlesinden hiçbir zaman taviz vermeyeceklerini vurgulayan Tunç, şunları kaydetti:
"İstikrarlı kalkınma hamlesinde, dünya projeleriyle ülkemizi tanıştırmanın, şehirlerimizi daha yaşanılır hale getirmenin gayretinde olacağız. Türkiye'nin fiziki kalkınmasını sağlarken geçtiğimiz 21 yılda özellikle demokrasinin standartlarını da daha yükseklere taşıdık. Milletimizle bunu başardık. Adalet alanında, adalete güvenin tesisi, yargı bağımsızlığı ve tarafsızlığı anlamında geldiğimiz mesafeyi hiç küçümsememek lazım.
O yargıya sürekli taş atanlar, laf atanlar, 'Yargı bağımsızlığı yok.', 'Yargı tarafsızlığı yok.' diyenler, geçmiş dönemlerin yargısını özleyenler, vesayetçi yargı düzenini özleyenler ki onların eleştirdiği, karalamaya çalıştığı yargı, 15 Temmuz'da milletiyle mücadele eden o savcılarımız kahramanca, darbeciler karşısında soruşturmaları başlatan yargımız. İşte bu hazmedilemiyor. Onlar hazmedemeye dursun. Milletin yargısı, milletin hizmetinde, milletin adalete güvenini sağlamada çalışmaya devam edecek. Biz de Adalet Bakanlığı olarak tüm teşkilatımızla onlara destek vermenin gayretinde olacağız."
YENİ ANAYASA KONUSU
Tunç, temel hak ve özgürlüklerin 21 yılda nereden nereye geldiğinin, standardın nasıl yükseltildiğinin herkesin malumu olduğunu dile getirerek konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Yani bir başörtüsü problemi, bir katsayı problemi, özgürlükler noktasındaki kısıtlamalar, kadın erkek ayrımı, fırsat eşitsizlikleri; tüm bunlar artık geride kaldı. Bundan sonra temel hak ve özgürlüklerin önüne engel koymak isteyenler, karşısında milletimizi bulur çünkü milletimiz artık özgürlüğe alıştı. Hukukun üstünlüğü noktasındaki standartların yüksekliğinden hiç kimse vazgeçmeyecek. Bundan sonra da hedefimiz; anayasamızı daha demokratik hale getirmek, demokratik, sivil bir anayasaya milletimizi kavuşturmak. Bunun için gayret gösteriyoruz."
Anayasa çalışmalarında tüm partilerin uzlaşması gerektiğini vurgulayan Adalet Bakanı Tunç, "Bu noktada uzlaşmadan anayasanın nitelikli çoğunlukla geçmesi elbette ki mümkün değil. Bunun farkındayız. Ama bu tüm partilerin, sadece AK Parti'nin, MHP'nin, Cumhur İttifakı'nı oluşturan partilerin değil, parlamentoda grubu bulunan bütün siyasi partilerin millete olan borcu. Bu uzlaşmaya kim yanaşırsa millet onları takdir eder. Kim uzak durursa uzlaşmaz bir tavır sergilerse millet de onları not eder ve yeri geldiğinde cevabını verir." ifadelerini kullandı.
Tunç bugüne kadar darbe anayasasında vesayetçi ruhu ortadan kaldırmak için çok önemli değişiklikler yaptıklarını anlatarak "sessiz devrimler", "sessiz reformlar" gerçekleştirdiklerini ama anayasadaki o vesayetçi ruhu tamamen ortadan kaldırmaya bunların yetmediğini söyledi.
Tunç, "Önce insan." demeye devam edecekleri belirterek "İnsanımızı güçlendirmeye devam edeceğiz. Kadınından erkeğine, yaşlısından gencine, öğrencisinden çocuğuna varıncaya kadar her alanda insanımızı güçlendirmeye, 'İnsanı yaşat ki devlet yaşasın.' derken bunu icraata dönüştürmeye devam edeceğiz. 21 yılda bunu yaptık. Bundan sonra da bunu yapmaya devam edeceğiz" diye konuştu.