Türk siyasetinin önemli isimlerinden biri olan Bülent Ecevit, beş kez Başbakanlık görevini üstlenmiş ve Türkiye'nin yakın tarihine damgasını vurmuş bir lider. 1925 yılında İstanbul’da doğan Bülent Ecevit, siyasi yaşamında hem iç siyasetteki etkisi hem de uluslararası alandaki başarıları ile dikkat çekti. Babası Prof. Dr. Fahri Ecevit, 1943-1950 yılları arasında Kastamonu milletvekilliği yapmış, annesi ise ressam Nazlı Ecevit’ti. Bülent Ecevit, 1946 yılında Robert Koleji'nden arkadaşı Rahşan Aral ile evlenmiştir.
Ecevit’in siyasi kariyeri, gazetecilik ve yazarlık yaptığı yıllara dayanıyor. 1944 yılında Ankara’da Basın-Yayın Genel Müdürlüğü'ne çevirmen olarak giren Ecevit, ardından 1946-1950 yılları arasında Londra’daki Türk Basın Ataşeliği'nde görev yaptı. 1950-1960 yılları arasında Ulus gazetesinde yazı işleri müdürü olarak çalışırken, aynı zamanda çeşitli dergilerde makaleler yazdı ve düşüncelerini kamuoyuyla paylaştı. 1965’te Milliyet gazetesinde günlük yazılar kaleme almaya başladı.
SİYASİ HAYATINA İLK ADIM: ÇANKAYA OCAĞI
Bülent Ecevit’in siyasi yaşamındaki ilk ciddi adım, 1954 yılında Cumhuriyet Halk Partisi’nin (CHP) Çankaya Ocağı’na kaydolmasıyla atıldı. 1957’den itibaren CHP’de aktif rol alarak, 1961-1965 yılları arasında Çalışma Bakanı olarak görev yaptı. Bu dönemde işçi hakları ve sendikal özgürlükler gibi toplumsal reformların gerçekleştirilmesinde önemli adımlar attı. Ecevit’in CHP’ye olan bağlılığı ve parti içindeki mücadelesi, onu Türkiye’nin önemli sol liderlerinden biri haline getirdi.
CHP GENEL BAŞKANLIĞI VE KOALİSYON HÜKÜMETİ
Bülent Ecevit, 1972 yılında yapılan CHP 5. Olağanüstü Kurultayı'nda, İsmet İnönü'ye karşı çıkarak Genel Başkanlık görevini üstlendi. 1973 seçimlerinde en fazla oyu almasına rağmen hükümet kurma konusunda zorlanmıştır. Ancak 1974’teki CHP-MSP koalisyon hükümeti, Ecevit’in Başbakan olarak göreve gelmesiyle tarihe geçmiştir. Bu dönemde Ecevit, halk arasında "Karaoğlan" olarak anılmaya başlamıştır. Bu unvan, Ecevit’in Kars’ın Susuz ilçesinde çiftçilik yapan bir vatandaşla yaptığı bir sohbet sırasında ortaya çıkmış, çiftçinin "Bizi bu dar günlerden kurtar Karaoğlan" sözünden ilham alınarak gazetelere yansıdı.
KARAOĞLAN OLARAK ANILDI!
Bülent Ecevit'in başında bulunduğu hükümet, 20 Temmuz 1974 tarihinde, "Ayşe tatile çıksın" parolasıyla Kıbrıs Barış Harekatı’nı başlatarak Kıbrıs’a barışı getirdi. Bu operasyon, Ecevit’in politik kariyerinin en kritik dönüm noktalarından biri oldu. Harekat sonrasında Türkiye’ye uygulanan ambargolara karşı gösterdiği direnç, onun siyasi gücünü pekiştirdi. Ecevit, aynı zamanda Türkiye'nin Ege'deki haklarını savunarak, haşhaş ekimi yasağını da kaldıran hükümeti kurdu.
SİYASİ YASAĞIN ARDINDAN DSP’NİN KURULUŞU
Bülent Ecevit, 1980'deki askeri darbenin ardından siyasal haklardan yoksun bırakıldı. Ancak, bu dönemde eşi Rahşan Ecevit’in öncülüğünde kurulan Demokratik Sol Parti (DSP), kısa sürede Türk siyasetinin önemli aktörlerinden biri haline geldi. 1987 yılında yapılan halk oylamasıyla siyasal yasağı kaldırılan Ecevit, DSP’nin Genel Başkanlığı’na yeniden seçildi. 1991 seçimlerinde Zonguldak'tan milletvekili seçilen Ecevit, Türkiye'nin siyasi yeniden yapılanmasında aktif bir rol oynamaya devam etti.
Bülent Ecevit, 1999 seçimlerinin ardından DSP’nin liderliğinde MHP ve ANAP ile koalisyon hükümetini kurarak Başbakanlık görevini üstlendi. Bu hükümet, Abdullah Öcalan’ın yakalanarak Türkiye'ye getirilmesiyle tarihe geçti. Ecevit, 2002 seçimlerinde partisinin barajı aşamaması nedeniyle siyasetten çekilmek zorunda kaldı ve 2004 yılında aktif siyaseti bıraktı.
81 YAŞINDA HAYATINI KAYBETTİ!
Bülent Ecevit, 2006 yılında geçirdiği beyin kanamasının ardından uzun süre tedavi gördü. Ancak 5 Kasım 2006'da 81 yaşında hayatını kaybetti. Cenazesi, Devlet Mezarlığı'na defnedildi. Ecevit, Türk siyasetinin sadece bir aktörü değil, aynı zamanda önemli bir şair ve yazardı. Şiir ve siyaset üzerine yazdığı kitaplarla da tanınan Ecevit’in, "El Ele Büyüttük Sevgiyi" adlı şiiri, onun duygusal ve entelektüel yönünü en iyi yansıtan eserlerinden.
Bülent Ecevit, Türk siyasetinde izlediği demokratik sol çizgi, sosyal adalet ve insan hakları konusundaki tutumu, Kıbrıs Barış Harekatı gibi tarihsel olaylardaki liderliğiyle hafızalarda kalacak önemli bir aktör.