Kekemelik, bireylerin sosyal ve duygusal yaşamlarını etkiliyor!

Kekemelik, sadece konuşma bozukluğu değil; aynı zamanda bireylerin sosyal ve duygusal yaşamlarını da etkileyebilen karmaşık bir durum.

ÖZEL HABER: ESRA SARI

Her yıl 22 Ekim'de Dünya Kekemelik Günü kutlanıyor. Dünya Kekemelik Günü, hem kekemelik hakkında farkındalık yaratmak hem de toplumsal farkındalığı artırmak için bir fırsat sunuyor. Dünya Kekemelik Günü'nde, kekemelikle ilgili yanlış anlamaların üstesinden gelinmesi hedefleniyor. Kekemelik, sadece konuşma bozukluğu değil; aynı zamanda bireylerin sosyal ve duygusal yaşamlarını da etkileyebilen karmaşık bir durum.

KEKEMELİK NEDİR?

Kekemelik, birçok kişinin yaşadığı iletişim güçlüklerinden biri. Kekemelik, 'genellikle erken çocukluk döneminde, özellikle 2-4 yaş aralığında ortaya çıkan konuşmayı yüksek sıklıkta veya uzun sürede kesintiye uğratan bir akıcılık bozukluğu' olarak tanımlanıyor.

İNATÇI KEKEMELİK!

Uzmanlar, her 100 çocuktan beşinde erken dönem kekemelik belirtileri (tekrarlar, bloklar, uzatmalar) gözlendiğini aktardı. Bu belirtileri gösteren çocukların yüzde 80’inde söz konusu belirtilerin kendiliğinden ortadan kalktığını belirten uzmanlar, geri kalanında ise sorunun ileriki yaşlara kadar sürebildiğini ve "inatçı kekemelik" adı verilen konuşma bozukluğuna dönüşebildiğine dikkati çekti.

KEKEMELİK SOSYAL FOBİYE NEDEN OLUYOR!

Kekemelik, konuşma sırasında sık sık duraksama, tekrarlama veya uzatma gibi belirtilerle kendini gösterir. Kekemelikte oluşan kesintiler genellikle seslerin, hecelerin veya tek heceli sözcüklerin tekrarı, seslerin uzatılması veya duraklar şeklinde kendini gösterir. Bu kesintiler, konuşmanın akışını bozar ve bireyin iletişim kurma yeteneğini zorlaştırabilir.

Kekemelikte oluşan kesintiler genellikle seslerin, hecelerin veya tek heceli sözcüklerin tekrarı, seslerin uzatılması veya duraklar şeklinde kendini gösterir. Bu kesintiler, konuşmanın akışını bozar ve bireyin iletişim kurma yeteneğini zorlaştırabilir. Kekemelik, çocuğun iletişim becerilerini etkileyebilir ve sosyal etkileşimlerinde zorluklara neden olabilir. Bu dönemde, birçok çocuk bu tür zorluklar yaşayabilir; ancak çoğu zaman bu geçici bir durum olarak kabul ediliyor.

Kekemelik, genetik, nörolojik ve çevresel faktörlerin etkileşimi sonucunda gelişebilir. Kekemeliğin nedenleri, genetik ve çevresel etmenlerin birleşimi ile ortaya çıkabilirken, erken teşhis ve uygun terapi yöntemleriyle desteklenmesi son derece önemli.

AİLE ÖYKÜSÜ OLANLAR DİKKAT!

Özellikle ailede kekemelik öyküsü bulunan bireylerde, kekemelik gelişme riski daha yüksek olabilir. Ancak kaygı, korku veya yaşanan travmalar gibi psikolojik süreçler kekemeliğin doğrudan nedeni olarak kabul edilmez. Bu tür faktörler, kekemeliği tetikleyebilir veya mevcut durumu zorlaştırabilir, ancak kekemeliğin temelinde yatan faktörler daha karmaşık bir yapıya sahip.

ERKEN MÜDAHALE!

Erken müdahale ve destek, çocukların akıcılıklarını geliştirmelerine yardımcı olabilir ve iletişim becerilerini güçlendirebilir. Kekemelikle başa çıkmak için erken müdahale ve uygun terapi yöntemleri önemli. Bu süreçte, bireyin kendine güvenini artırmak ve destekleyici bir iletişim ortamı oluşturmak büyük bir fark yaratabilir. Bu nedenle, kekemelik konusunda farkındalık yaratmak ve doğru bilgilendirmek büyük önem taşıyor. Erken teşhis ve uygun destekle, bireylerin iletişim becerilerini geliştirmek mümkün olabilir.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Gündem Haberleri